Kapağına bakarak Küçük Prens'teki pilotu anlattığını ve çocuk kitabı olduğunu düşünerek aldığım, basitçe okuyup bitireceğimi umduğum bir kitaptı. Son 10 sayfası 100 sayfa sürdü. Bir romandan öte savaş güncesiydi bana göre. Yazar savaşı görmüş ve yaşamış olmanın verdiği ağırlığı hissettirmiş. Yer yer serbest çağrışımlarla yer yer de hikayeleştirerek duygu dünyasının içine tamamıyla katmış ki bu durum okurken beni duygulardan duygulara sürükledi, farklı kapılardan baktığımı hissettim hem savaşa hem hayata.
Kapağı tasarlayanlar ve kitabı basan yayınevi hiç mi okumamış kitabı anlamadım. Bir de farklı bir çevirmenden okumak isterdim. Bazı yerlerde garip cümle yapıları ve yazım hataları vardı.
Neticede kitabı çok beğendim, yazardan bir kitap daha okumayı düşünüyorum.