Hoşçakal, küçük sevgili, beni gerçekten sevmek için elinden geleni yap; acılarımı paylaşmak için ; iyileşmemi dilemek için; ya da hiç değilse böyle yapıyormuş gibi görün.
Kadını hazırlayınız çocuklarınıza
Erkeği hazır ediniz onlara
Öyle ki kadın
Günü saatı dolunca doğurunca
Bin yılı birden doğursun
Sancısı bel ağrısı teri ve kanı
Zorlanan alnı șișen șakağı kadının
Çocuğun yüceliğiyle avunsun
Bizi ışığıyla vuracak şimşek nerede
Beni ben olarak ve köpeği kendi olarak
Uyuyan ama dik duran heykele ne olacak kim sarsacak
(- Uyuyan heykele ne oldu kim sarstı)
/yer oynamış gibi kim sarstı/
Kilıç çekiyorsunuz ve uzuyor
Büyüyor ruhun görgüleri
Küçük Ophélia kimi isterse onu yeğleyebilir: O ne beni sevmek zorundadır -ben buna yürekten inanıyorum- ne de gerçekten beni seviyormuş gibi yapmak zorunda (yeter ki canı eğlenmek istemesin)
Birçok fikrine ve bakış açısına katılmasam da kalemine bayıldığım bir isimdir Nihal Atsız. Uzun zamandır sağda solda bazı şiirlerini duyup bu kitabı okumak fikrine kapılıyordum. En sonunda okudum ve içerisindeki bazı şiirlere bayıldım ve bazılarınaysa yüzümü ekşittim.
Fikirleri, bakış açıları, siyasi tarafı ne olursa olsun kaleminin gücü her kesim tarafından kabul görmeli diye düşünüyorum. Özellikle "geri gelen mektup" "davetiye" ve "sonbahar" şiirleri başta olmak üzere içerisinde çok güzel şiirler bulunan bu kitabı gayet beğendim ve bu okuma sayesinde yazarın görüşlerini de daha iyi kavrayabildiğimi düşünüyorum. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun okumanızı öneririm.