Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Emirhan Ayhan

Emirhan Ayhan
@emirhanayhan
ANTALYA
8 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
211 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Gönüllü Düştüğümüz Kuyular: Babalarımız
"Kırmızı Saçlı Kadın" tipik bir Orhan Pamuk romanı gibi başlamıyor. Özellikle kitabın ilk yarısında çoğu yerde tekrara düşüyor yazar. Aynı cümleyi birkaç paragraf sonra farklı kelimelerle yazılmış buluyorsunuz. Bu kısımda karakterleri fazla özümseyemediğimi ve olayın da içine fazla giremediğimi belirteyim. Hatta çok sefer bunun bir Orhan Pamuk romanı olamayacak kadar acemice yazılmış olduğunu - daha önce "Benim Adım Kırmızı", "Yeni Hayat", "Kara Kitap", "Beyaz Kale" romanlarını okumuş biri olarak- düşündüğümü hatırlıyorum. Hayata dair tespitlerini basit ve görece zorlama bulmuştum. "Şehname" ve "Oidipus" göndermelerinin de modernize edilmiş kahramanlarımıza oryantal bir sos katmak için özellikle seçildiğini düşündüm yer yer. Ancak kitabın ilk bölümünde yer alan kan dondurucu olayın kitabın asıl meselesi olmadığını anladıktan sonra ki bu kitabın 2. kısmının ortalarına tekabül ediyor, öykü benim için de çekici bir hal almaya başladı. İlişkiler ve sorgulamalar derinleşti. Kesişen yollar beni de içine çekti ve sonunda ben de uzun uğraşlar sonunda suyu bulan bir kuyucu ustası gibi mutlu şekilde kapattım kitabın kapağını. Eserin bölüm bölüm incelenerek değerlendirilmesi mi yoksa tamamlandığında damaklarda bıraktığı tat mı daha önemli bilmiyorum ama bu roman yer yer inişleri olsa da bittikten sonra hepsi birden düşünüldüğünde gerek kurgusu gerek meselesiyle damakta leziz bir tat bırakıyor.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,2bin okunma
Reklam
108 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Islak Havlu
"Baharda Yine Geliriz" Barış Bıçakçı'nın okuduğum ilk kitabı. 22 öyküden oluşuyor ve aralarda da şehir yaşamı ile ilgili tespitlerin yer aldığı "Şehir Rehberi" adlı bölümler bulunuyor. Kitaptaki anlatımın sadeliğine ve gözlemin gücüne hayran kalmamak elde değil. Hele kahramanın berberde sıra beklediği bir öykü var ki o detaylar, o incelikler iki üç kelimeyle nasıl bu kadar güzel anlatılır diye şaşırıyorsunuz. Başlamadan biten bir aşk hikayesi, üst katın astığı çamaşırlardan balkonumuza düşen bir parça, kamyonun kasasında seyahat eden işçiler gibi sıradan bile denemeyecek kadar basit olayları söz oyunlarına girmeden, tertemiz, gösterişsiz bir dille anlatıyor. Yazdığı bütün "an"ları biz de yaşıyoruz ama sanki Barış'ın kaleminden okuyana kadar orada olduklarının farkında değiliz. Kelimeler gözlerimizden zihnimize doğru giderken o "an"lar da oldukları yerden silkinerek kalkıyor gibiler. Bazen bir tebessüm oluşturan bazen de göğsümüzün ortasına bir kaya bırakan ama bunların hepsini sakince yapan, yormayan, rahatlatan öyküleriyle ben Barış Bıçakçı'nın kalemini çok sevdim. Ateşim yükseldiğinde annemin başıma ıslak havlu koyması gibi sevdim. Mutlaka diğer kitaplarını da edinip okuyacağım.
Baharda Yine Geliriz
Baharda Yine GelirizBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20201,894 okunma