Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emre Günaçtı

Emre Günaçtı
@emregunacti
Elektrik Elektronik Mühendisi
Lisans
İstanbul
12 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
‘ İnsanın içi nasıl bu kadar boşalabiliyor? diye merak etti. İçini kim boşaltıyor? ‘
Reklam
‘ Boş vakitlerimde ne yaptığımı bilmek istiyorlar. Bazen sırf oturup düşündüğümü söylüyorum. Ama ne düşündüğümü söylemiyorum onlara. Koşturmalarını sağlıyorum. ‘
‘ Gerçekten insan en iyi dostunun sefil olduğunu görmekten hoşlanır; dostluğun çoğu da bu sefillik üzerine bina edilir; bu da tüm akıllı insanların bildiği çok eski bir gerçektir. ‘
Sayfa 171Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
‘ Ciddi bir kitap okuyarak veya ciddi bir meşgale bularak yakın geçmişin büyüsünü bozmaktan korkar gibiyim. Sanki bu karmakarışık rüya ve bıraktığı tüm etkiler benim için pek değerliydi, yeni bir olayın dokunuşuyla duman gibi dağılmalarından korkuyordum! Bunlar çok mu değerliydi gerçekten? Evet, elbette değerliydi; bunları kırk yıl sonra da hatırlayabilirim... ‘
Sayfa 120Kitabı okudu
‘ Beni ezmeye çalışıyorsunuz. Zırvalıklarıma kızmayın. Bana neden kızılmayacağını da biliyorsunuz: Basbayağı deliyim çünkü. Aslında bana ne, isterseniz kızın. ‘
Reklam
‘ İnsan her durumda saygınlığını koruyabilir. Mücadele yüceltir, alçaltmaz. ‘
‘ Elbette ona olan sevgimden serbestçe ve kendime hiçbir sansür uygulamadan bahsetmeme izin vermesinin sebebi beni ne kadar küçümsediğini göstermekten başka bir şey değil. “ Bana karşı hissettiklerini öylesine umursamıyorum ki, ne söylediğin, ne hissettiğin hiç önemli değil, “ der gibiydi.’
‘ Çünkü, insanın düşünceleri gerçekleşmez. Kötü şeyler düşünürsen kötü şeyler gerçekleşmez. ‘
Sayfa 394Kitabı okudu
‘ Konuşmamak ne iyi, bir bilsen. İnsan elbette konuşmak istiyor; dert yanmak, haklı çıkmak istiyor. Fakat kelimeler insana ihanet ediyor, insan kendine ihanet ediyor. Kendinden nefret ediyor. ‘
Sayfa 387Kitabı okudu
‘ Ulan ben sizin eğlenceniz miyim? Beni kitap gibi okuyup bir kenara mı fırlatacaksınız? (Ben de buna dünyada razı olmam.) Ben adamın elini yakarım. Onun için uzaktan okuyorsunuz ya zaten. Ben böyle hafiflikler yapınca yaklaşıyorsunuz biraz. Canım korkaklar! Kendimi zehirlememe neden göz yumuyorsunuz? Ben kendi zehrimden müteessir olmazmışım. Müteessif ederim size. ‘
Sayfa 331Kitabı okudu
Reklam
‘ Siz gerçekten doğru söylüyorsunuz albayım: Ben adam olmam. Ben, tek başıma yaşamalıyım; başkalarını zehirlememeliyim. ‘
Sayfa 259Kitabı okudu
‘ “Sıkıntım da benimle birlikte ihtiyarlıyor”, diyordu. “Eskiden oldukça canlı ve neşeli bir sıkıntıydı; şimdi, benim gibi aksi, çekilmez ve gittikçe hiç bir şeyi beğenmez oldu.” ‘
Sayfa 186Kitabı okudu
‘ Bir türlü sonuna gidemiyorduk rüyalarımızın. Korkuyorduk. Korkuyordum. Hayallerinde bile korkar mı insan? Hayallerinde bile kadınlar, insanı azarlar mı? Hayallerine bile hükmedemez mi insan? Böyle yerleri atlıyordum neyse; bazı ayrıntılara girmiyordum. Oysa, ayrıntılara inilmezse sonuca nasıl ulaşılabilir? Hiç bir yere ulaşamıyordum. Başarısızlığın yarattığı öfke yüzünden hayallerimin düzeni bozuluyordu: Pusuda bekleyen kötü hayaller, eziyet eden görüntüler birden saldırıyordu üstüme. Yarım kalmış işkenceler, artık sıralarının geldiğini düşünerek ortaya çıkıyordu. ‘
Sayfa 156Kitabı okudu
‘ Bana kötü bakmıştınız. Okurken sayfalarımı buruşturmuştunuz. Bu çocuğun aslında neye ihtiyacı var diye düşünmemiştiniz. Bu çocuğun aslında Sevgi’ye ihtiyacı vardı. Uzakta bekliyordunuz. ‘
Sayfa 143Kitabı okudu
‘ Efendim? Bir şey mi söylediniz? Biliyorum, kendi derdimle çok ilgilendiğimi söyleyeceksiniz. Daha önce de söylediler. Elimi kolumu, insanların en alıngan taraflarına çarpıyormuşum; bana çarpılınca da bağırıyormuşum. ‘
Sayfa 133Kitabı okudu
‘ Bende, insanların sinirine dokunan bir gariplik var. (Alnıma yazılı) ‘
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
‘ Kolay elde edilmiş bir saadet mi, yoksa insanı yücelten ıstırap mı daha iyidir? Evet, hangisi daha iyi? ‘
Sayfa 137Kitabı okudu
‘ İnsan bütün ömrünü iki kere iki peşinde geçirir, bu uğurda denizler aşar, hayatını harcar, fakat yemin ederim, arayıp gerçekten elde etmekten korkar. Çünkü onu bulur bulmaz artık erişecek şeyi kalmayacağını bilmektedir. ‘
‘ Ne çare ki gevezelik, daha doğrusu elekle su taşımak her zeki adamın kaderine yazılıdır.’
‘ Kötü biri olamamak bir yana, herhangi bir şey olmayı da beceremedim: Ne kötü ne iyi, ne alçak ne namuslu, ne kahraman ne de haşerenin biriyim.’
‘Her insanın kendisi için kaygılanarak değil, sevgiyle yaşadığını öğrendim.’
‘ Daha doğrusu ben kurmuyordum; kafamda kurulu bir makina vardı ve bu makina, durmadan, ara vermeden düşünceler, izlenimler sıralıyordu. Bu makinanın idaresi benim elimde olsaydı, yalnız istediğim şeyleri, istediğim sırada düşünebilseydim neler başarmış olacaktım. Kafamda bir sürü süprüntü düşünce olmasaydı, bazen benim bile beğendiğim düşüncelerle dolu olsaydı beynim... Kaybediyordum; düzensizlik ve duruma hakim olamamak yüzünden kaybediyordum.’
Sayfa 643Kitabı okudu
Reklam
‘Yollar kapanmış. Bütün bunları hayatın cilvesi diye kabul edeceğimi sananlar aldanıyorlar. Ben, giydiğim karaları bir daha çıkarmayacağım.’
Sayfa 317Kitabı okudu
‘Önce kelime vardı” diye başlıyor Yohanna’ya göre İncil.Kelimelerden önce de Yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık.. Kelimenin bittiği yerden başladı. Kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde.Kelimeler,yalnızlılığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu.Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü,dayanılmaz oldu.’
Sayfa 151Kitabı okudu
‘Tutunamayanları avlamak çok kolaydır. Anlayışlı bakışlarla süzerseniz, hemen yaklaşırlar size. Ondan sonra tutup öldürmek işten değildir.’
Sayfa 150Kitabı okudu
“İnsan, iki gün falan böyle hissetse kendini, Dostoyevski’yi kıskandıracak eserler yazar.”
Sayfa 107Kitabı okudu
“Demek sen aşkı, sinüs ve kosinüse çok görüyorsun. Soyut aşk kavramı sende henüz gelişmemiş. Sen ve senin gibiler, ancak beş elma ile on elmayı toplayabilen basit insanlarsınız. Elle tutulan şeylerle düşünebilir, elle tutulan şeyleri sevebilirsiniz yalnız. Siz A ve B’den değil, üç erkek ve beş kadından anlarsınız ancak.”