Bütün renkleri siliyor dışarıdaki yağmur
derin bir bıçak izi olduğum için
artık hayat bir yumruk gibi kaldım diye
hayatın karşısında
bütün kurnazlığımı siliyor dışarıdaki yağmur.
Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum
bahar da sürgülenir içime katranlar da
hem koşarak yarattığım sevgiler vardır
hem körlenmiş sevgilerin acısıyla koştururum.
Yaşamak debelenir içimde kıvrak ve küheylân beni artık ne sıkıntı ne rahatlık haylamaz
çünkü ben ayaklanmanın domurmuş haliyim yürüsem rahmet boşanacak
ve sana bir karşılık vereceğim.
şehre karışmayan bir dehliz değildim
sevinçle kovalıyordum kendimi bunları anımsamak başımı döndürüyor bazan
elbet bir hinlik vardır seni sevişimde
ey kanıma çakıllar karıştıran isyan.