Sıkça rastladığımız bir olgu üzerine
Sevgili okurlar bugün hepinizi üzecek bir reddiye ile kelimelerle buluşacak fikirlerim.
"Okumak kutsal değildir."
Övgü okuma eyleminin kendisi ile kutsallığın yan yana gelmemesi isteğim. Fikrim okumanın balık tutmak kadar gerçek bir eylemdir. İnsan yaşar ve bir fidan gibi toprakta bekler. Tohumu kıran insanı ağaç yapan kitaplardır.
Bir eylem olarak okumak değersizdir. Okumanın bu kadar kutsallaştırılmasının bir sonucu okumadan uzak duran bir toplum. Herkesin hem fikir olduğu okumak çok önemli algısının yanında, Dünyanın en az okuyan toplumu.
Soruyu su şekilde soralım "Çevrenizde düzenli kitap okuyan kaç kişi var?"
neredeyse yok(!)
burada düzenlinin altını çizmek istiyorum. Çünkü herkes belli sayıda bir kitap okumuş olmanın yeterli olduğunu sanır ama hata(!)
Düzenli olarak yapılmayan okuma da değersizdir. Çünkü ders çalıştığınız da konuları tekrar etmemek nasıl size sadece bilgiyi değil temelleri de unutturuyorsa aynı şekilde okuma eyleminin ruhu da tekrar etmeye ve düzenlemeye bağlıdır. Okumak insanı geliştirmez. Sürekli halen her eylem insanı geliştirir. Bir gün gitar çalarak gitarist olamaz insan. okuma da öyledir ayda bir yılda 10 kitap okumak o eylemin düşünmenin ve gelişmenin önüne geçer. gitarist olmak isteyen biri- gitar çaldığım için bunun tecrübesini örnek veriyorum- nasıl ki her gün bu konuda çalışır ve aylar sonra başarır okuma da her gün düzenin bir parçası olmadıkça okunan kitaplar sadece reklamdan ibaret kalır. İcsellesmenin sırrı durmadan okumaktır.
Gelişmek istiyorsanız her gün okuyun. ne olduğunuzun bir önemi yok sadece okuyun :)
En çok okuyan okurlar listesi
An itibariyle 612 kitap okumuşum. En çok okuyan okurlar listesinde ilk 300 de falan olmam lazım ama 5000 kişilik liste içinde bile adım yok. 1K'ya mesaj attım ama dönen olmadı. Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar yorum yapabilir mi acaba?
"Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, onun hakkını vererek okurlar. İşte bunlar ona inananlardır. Kimler de onu inkâr ederse, işte onlar ziyana uğrayanların takendileridir." Bakara Sûresi, 121.
- Kur'an'ın hakkı nasıl verilir?
Kur'an, güzel okunmayı, güzel yazılmayı ve güzelce amel edilmeyi hak eden bir kitaptır.
1932 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir genelgesiyle yürürlüğe giren ve 1941 yılında kanun hükmüne bürünen Arapça ezan okuma yasağı, yukarıdaki örnekte gördüğümüz gibi yalnız Müslüman cemaati ikiye bölmekle kalmış, köyleri, kasabaları, ilçeleri ve şehirleri, velhasıl bütün Türkiye'yi keskin bir bıçağın darbesi gibi ikiye ayırmıştır.
(Sayfa
İnsanlar vardır, kitapsız duramazlar. Ufacık bir yolculuklarında bile yanlarına bir kitap almazlarsa huzursuz olurlar. Onlar için şarj aleti kadar, kredi kartı kadar önemli bir şeydir yanlarında taşıdıkları kitaplar. İşte bunları tam olarak onlar anlar...
Çok fazla kitap okuyan herkesin er ya da geç başına gelecek olan musibetler:
1. Düşünüp
Kendime Düşünceler
.
Öncelikle kendi adıma, kendi kategorimde yazmaktan mutluyum ve her hangi bir kategoriye girme gayem olmadı ve olmayacaktır.
En çok alıntı ekleyen okurlar ; yükselen okurlar veyahut en çok okuyan okurlar kategorisine seçilebiliyor mu ?
Bunun ölçüsünün, değerlendirmesinin nasıl yapıldığını merak ettim.
Ciddi bir editör incelemesi yapılıyor mu, okurlar arasından kura yöntemi gibi bir tercih mi yapılıyor, bir kitabı sayfası sayfasına sıralı paylaşanlar arasından mı seçiliyor merak ettim.
...
Aslında uygulamadaki çoğu kullanıcının acilen kovulması gerek: Ne kitap okurlar, ne kendilerini geliştirmeye yönelik en ufak bir teşebbüste bulunurlar, gayet ahmakça ve itici bulduğum iletiler yazmak haricinde ellerinden gelen bir şey daha var: Okuyan, uygulamayı amacı ekseninde kullanan kültürlü ve donanımlı insanları, aptal yorumlarla, gerizekalı girişimlerle sürekli rahatsız etmek.
Bu gerizekalılara en ufak bir ambargoda bulunulmaz ama benim yazdığım çoğu iletinin ve incelemenin kaldırıldığına şahit oldum. Keşke profilini saklayabilme şansın olsa. Keşke bu boş kafaların çoğu defolup gitse de, uygulamada sadece bizim gibi çok okuyan, uygulamayı kendini geliştirmek için kullanan insanlar kalsa.
Keşke!
İnsanlar vardır, kitapsız duramazlar. Ufacık bir yolculuklarında bile yanlarına bir kitap almazlarsa huzursuz olurlar. Onlar için şarj aleti kadar, kredi kartı kadar önemli bir şeydir yanlarında taşıdıkları kitaplar. İşte bunları tam olarak onlar anlar...
Çok fazla kitap okuyan herkesin er ya da geç başına gelecek olan musibetler:
1. Düşünüp
Bookstagram falan..
Özellikle bookstagram denen saçmalıkları kullanan kişiler okuyacakları kitapları 'En Çok Satanlar' ya da 'En popüler kitaplar' listesinden falan seçiyorlar galiba. İçlerinde bir tane kişisel gelişim, siyaset, tarih vs okuyan da görmedim..
ek suçunuz hür insanlar gibi konuşmak
Kitaplar suç ortağınız"
R. Ilgaz
Bu kitabı 70 yıl önce okusam başıma gelmeyen kalmazdı. Şimdi gönül rahatlığıyla okuyup, incelemesini yapabiliyorum. Bu güzel bir ilerleme. Şu an kitaplığımızda Aziz Nesin, Nazım Hikmet, Rıfat Ilgaz gibi yazarlar