Dün çoktan döndü buralarda
Ve ben simsiyah bir gecenin koynunda yapayalnız bekliyorum
Duyuyorum, görüyorum bir gün gelecek dönence biliyorum
Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor
Görüyorum dönence
Kupkuru bir ağacın dalıyım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor
Biliyorum dönence
Dönence dünyanın iki ayrı kutbundaki meridyenlerdir ve hiçbir zaman da birlikte olamazlar.
İnsanın doğasında da iki zıt kutup vardır. Bu kendisinde olmayanı arama içgüdüsüdür.
İnsanlar hiçbir şeyin tamamına sahip değildirler. Her şeyin yarısını yaşarlar.
Örneğin 12 saat geceyi 12 saat gündüzü yaşıyoruz. Ama 24 saat boyunca gündüzü veya geceyi yaşayamıyoruz.
Yani devamlı bir beklenti ve umut içinde yaşayıp duruyoruz.
Tv'de 7 Gün dergisi (1982)
Zaman sadece birazcık zaman
Geçici bu öfke bu hırs bu intikam
Acılarımız tarih kadar eski
Nefes alıp vermek misali olağan
Zaman sadece birazcık zaman
Son bulduğu yerde sevgiler bir tek an
Böyle benzer izler etrafında
Alışkanlıklarımız bile sıradan
Gidiyorum/Sezen Aksu
"Elbet hep böyle geçmeyecek ömrüm, biliyorum
Bu çeşit yaşamak, zor.
Kim bilir tanrım, kim bilir
Hangi güzel yerde beni
Hangi ölesiye sevda bekliyor?"
Büyük Saat / Turgut Uyar
Yeşim Çayırlı
Bir toplumu güzelleştiren şeylerin başında “farklılıklar” gelir.
Farklılıklara bu kadar tepki vermenin nedeni “korku”.
Korku ise anlayamamaktan ve sevmemekten kaynaklanıyor.
Herkes sadece “normallik” istiyor. Sıradanlık istiyor. Gri renk her yere hakim olsun istiyor.
youtu.be/_s-RNMmtrHE
Daha dokunmadan kurudu irem
çöllere bir türlü yağamıyorum
yeni bir koşunun başlangıcında
biraz deprem sonrası
biraz şehir hülyası
bir kalp yangınından geriye kalan