''Ben, çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim. Biliyorum, bu çılgın bir şey."
Salinger'in bu romanını başarılı bulduğumu fakat kitabı okumak için biraz geç kaldığımı düşünüyorum zira ''aa ne güzel başladı, akıcı'' dediğim kitap çok fazla ergen bunalımı, ergen bakış açısı, ergen tribi ve ergen jargonu falan içerdiği için içimi şişirdi ve bizim kitap bu noktada şuna evrildi: Ne zaman bitiyor?
Özellikle dili ve hikayesi konusuyla Anthony Burgess’in "Otomatik Portakal" başyapıtıyla benzerlikler taşıyan kitabı okurken zaman zaman acaba Salinger’ın Burgess’e ve yeraltı edebiyatı türüne etkisinin ne kadar büyük olduğunu düşünmedim değil. Karakterin olgunlaşma süreci beni her ne kadar etkilemese de kitabın yazıldığı zamanı ve tarihi düşündüğünüzde kitabın Amerikan edebiyatı için ne kadar önemli olduğunu rahatlıkla anlayabiliyorsunuz.