Ah! Düşüşsüz insan! Benden övgü bekleme. Düşüşün tadını almayan insan! Senin, yücelerin serinliğinden , aralığından ne haberin vardır? Ruh gecesinin yedi katlı karanlığına batmamış yürek! Sana ışıklar ve aydınlıklar ne der? Ey zindanda bir gece geçirmemiş dost, güneşe doğru çılgın koşuyu yapacak çocuk olabilir misin? Ey yükseklerden büyük seslerle düşen su, bu yalçın kayalara bir şelale borçlu olduğunu biliyor musun? Sessiz ve dilsiz duran mezartaşı! Kitabendeki çizgiler, iniş ve çıkışı derinleştikçe seni tarihin içine yerleştirir, farkında mısın ?
Afer Tunç la tanışmama vesile olan kitap. Beş yüz küsür sayfa. İlk başta gözümü korukutmadı değil. Ama kitabı elime alıp okumaya başlayınca tek seferde 90 sayfa okudum. Geç saat olmasa hâlâ okumaya devam ederdim. Kitapta 300 den fazla karakter var . Oturup saymaya kalkışmayın sakın kitabın en arkasında karakterlerin kim olduğu yazıyor, o yüzden unuttuğunuz an arka sayfaya dönüp hatırlayabiliyorsunuz. Bir karakterle alakalı olay örgüsü çok güzel bir şekilde anlatılıyor sonra olayla bağlantılı başkasına geçiliyor onun hayatını anlatmaya başlıyor .,sonra o karakteri unutuyorsunuz çünkü araya birçok birçok karakter girmiş ve hayatı anlatılmış oluyor. Kitapta ilerledikiçe bir bakıyorsunuz ki ta en baştaki karakter karşınıza çıktı .Bir bakmışsınız Osmanlı dönemindesiniz , bir bakmışsınız Cumhuriyet dönemine geçmişsiniz , bir an günümüzde bir an 70 li 90 lı yıllardasınız. Kimin hayatı kimin hayatını nasıl ,nerede, ne zaman; hangi söz , hangi bakış, hangi olayla nasıl değiştirir kim bilebilir ki ? Yani kitabın birbiriyle bağlantısı, olaylar, olay örgüsü müthiş bir şekilde anlatılmış. Gerçekten yazar bu kadar karakteri birbiriyle bağlantılı bir şekilde o kadar muntazam ,o kadar güzel , o kadar eğlenceli bir şekilde yazmış ki hayran olmamak elde değil. Bazen hüzünleniyorsunuz, bazen gülüyorsunuz, bazen öfkelenip, bazen şaşırıyorsunuz .Ayfer Tunç kesinlikle çok yaratıcı ve usta bir yazar iyi ki tanışmışım. Şiddetle tavsiye edilir. Keyifli okumalar .