Nilgün Marmara'nın bu kitaptaki şiirlerini okuduğunuzda bir kez daha onun yalnızlığına şahit oluyorsunuz. Duygularını bu kadar sözcüğe sığdırması da onun bana göre edebi yönünün gücünü gösteriyor. İmge dünyasının kapılarını yalnızlığıyla aralıyor aslında. Eğer dünyaya yaralı olarak genç yaşta veda etmeseydi bu kalpten ve düşünceden daha nitelikli edebi türler görebilirdik. Dünyaya yaralı bir yüreği okuduğunuzda, sevgi dolu bir yüreğin sevgisiz kalışına şahit oluyorsunuz.
Üşümüşüm...
Bu yaklaşan kışla değil,
Deniz ürpertisi, göğün alacasıyla değil,
Ellerimin soğukluğu hep bir kalabalıkta.
Kaçışının gizini gönlünde tuttuğunun
Bilisiz aşkı
(nı) ver bana!
Üşümeyeyim...