Yalnız sevda senin başından geçmedi ya! Biz de kadın olduk, biz de biliriz. Aşk açlıkla gelmez, toklukla gelir, muhabbet ebeyle doğmaz, parayla doğar. Eski zaman masalları geçmiş ola! O masallara şimdi inanmak isteyenlere boynuz değil, iki büyük kulak takıyorlar! Anlıyorsun ya güzelim? Onlara eşek diyorlar, eşek!
Vah, vah, vah! Herifler işi bu kadar ciddi tutuyorlardı ha? Arkam sıra üç tane kanlı bıçaklı haydutlar hayatımın nasıl korkunç bir tehlikeye girdiğini görüyordum. Ben yalnız para, yalnız para ve yalnız kadın var zannediyordum. Fakat paranın ve kadının olduğu her yer gibi, burada da yine bela ve yine tehlike çıktı ha?
Bu ne benzerlik!.. Bu ne kadar benzeyiş! İşte, aynı sokakta gördüğüm çocuk... İşte aynı boy, aynı çehre, aynı kaş, aynı göz, aynı burun, aynı yanak, aynı ağız! Suphanallah! Ben sanki bu kızı evvelden görmüş gibiyim, sanki tanıdığım biriymiş.
Anlıyor musun, kıskanıyorum. Bir deli gibi, bir çılgın gibi kıskanıyorum. Bu gözleri, beni deli eden, çıldırtan bu güzel gözleri, bu siyah gözleri kıskanıyorum...
Kadın, kadın! Bütün bunlar kadın mı? Ben öyle bir kadın istiyorum ki... Aman Yarabbi! Bana güleceksiniz; öyle bir kadın ki... Bilmem, fakat bildiğim bir şey varsa, bütün bu artık bıktığım, nefret, husumet ettiğim kadınlara katiyen, ebediyen benzemesin.