"Ben aramıza ayrılık gayrılık sokmadım hiç Canan, seni kendim bildim, kendimi sen bildim, hatta kendimi hiç bilmedim hep seni bildim, buda bana yetti."
"Öyle sanıyorum ki çok fazla hareket etmeyen insanların ruhları çok daha çabuk yoruluyor. Çünkü bedenin durgunluğu zihni harekete geçiriyor. İnsanın bedeni ile ruhu arasında kurulmuş böyle tuhaf bir tahterevalli var."
"Ona iyi bakmazsanız ölürüm,"
dedi Bayan Fildişi.
"Ölürseniz bende ölürüm," dedi Bay Yalnız.
"Yoo hayır Bay Yalnız, erkekler kadınlar için ölmezler," dedi Bayan Fildişi.
"Sadece kadınlar öyle zannederler," dedi Bay Yalnız.
"İnsanlara kızmama imkan yoktu, çünkü insanların en kıymetlisi, en iyisi, en sevgilisi, bana en büyük kötülüğü etmişti; diğerlerinden başka bir şey beklenebilir miydi? İnsanları sevmeme ve onlara tekrar yaklaşmama da imkan yoktu; çünkü en inandığım, en güvendiğim, insanda aldanmıştım. Başkalarına emniyet edebilir miydim? "
"Demek ki insanlar birbirine ancak muayyen bir hadde kadar yaklaşabiliyorlar ve ondan sonra, daha fazla sokulmak için atılan her adım daha çok uzaklaştırıyor. Seninle aramızdaki yakınlaşmanın bir hududu, bir sonu olmamasını ne kadar isterdim. Beni asıl, bu ümidin boşa çıkması üzüyor... "
"İçinde hakikaten sevmek kabiliyeti olan bir insan hiçbir zaman bu sevgiyi bir kişiye inhisar ettiremez ve kimseden de böyle yapmasını bekleyemez. Ne kadar çok insanı seversek, asıl sevdiğimiz bir tek kişiyi de o kadar çok ve kuvvetli severiz. Aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir. "