Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

merve gökgöz

İnsan böylesi bir nefis ile Allah'ı nasıl tanıyabilir? İnsan kimi dost edindiğini iyi düşünmeli yoksa anlayamaz, nefsi ona eşkıya olanı evliya, şeytan olanı da ahbap, dost gösterir.
Reklam
Allahu Teala insanı en mükemmel şekilde yarattı, yeryüzünün halifesi yaptı ama insan nefsi ile Allah'a isyan etti. Çünkü nefsin vazifesi budur. Ama kalp ise Allah'ı tanımak, bilmek istiyor. Azgın nefis vücuda hakim olunca, insanı imandan uzaklaştırıyor.
Belki bir rüzgar eser beni görmeye Diyerek bekledim ve düşündüm ki Gözlerim kalacak benden geriye.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Toprağım ben, dünyanın kök saldığı Ancak uyurken Rabbime nazım geçer
Bu can kimindi? Gel zaman, gel de gideyim Mahşerde görüş gününde yani yanına gideyim
Reklam
Geçmiş gelecek şu bu Bir taş nasıl zaman geçirir, öyleyim Beni göresin diye yaşıyorum ey ölüm Sabır, diyen kim.
Reklam
Şu sıkıntı, ne kadar düşkün bana Titriyor üstüme ..
Bir şey geldi bize, bereketi olmayan ekmeksiz yenilen yemekler gibi.
Bir kuş olup uzağında durayım Bakayım içine uykumu açıp
Nereye vurmuş benim kalbimin güzelliği, Oturanlar görmez cam kenarında.
Reklam
Çürüyerek geliyor bana gelen ne varsa cenazeye ölüden önce gelenler
Durgun bir suyun söylemek istediği Ne olabilir kederden başka?
Herkes bir parçamı alıyor hatıra diye çöpçü çöpümü, dünya vaktimi ve ölüm beni..
Allahu Teala zatına ait sıfatlarının, fiillerinin, kudretinin, birer örneklerini insanoğlunda yaratmıştır. Ama bu ulvi güzellikleri, sıfatları insanın nefsi unuttu. Güç ve kudreti, sanki, ilahi bir kudret gibi kendinden bildi. İlmini Allahu Teala'nın verdiği ilmin dışında ve kendi varlığından bildi. Oysa insanın yapageldiği her fiil, Allahu Teala'nın azametini anlaması için kendine verilmiştir. İnsan aldığı her nefes saysınca ya hayra ya da şerre yaklaşır. Ama her gün tükenip ahirete yaklaştığını, sayılı nefeslerinin aslında birer sermaye olduğunu, elindeki malın, mülkün, makam ve mevkiinin geçici olduğunu unutuverdi.
Reklam
Hristiyanlara göre Hz. Adem cennetten çıkarıldığında cennetin kapısı Kudüs'te bulunduğu için önce bu şehre gelmiş ve uzun süre burada yaşamıştır. Nihayet ömrünün son yıllarında buraya dönmüş ve Kudüs'te defnedilmiştir. Nuh peygamber (a.s) gemisi ile büyük tufandan kurtulduğunda suların çekilip çekilmediğini anlamak için bir güvercin uçurmuş, güvercin günler sonra ağzında bir zeytin dalı ile geri dönmüştür. Güvercinin bu zeytin dalını Kudüs'te ki zeytin dağından getirdiğine inanılır. Özetle, Davut Peygamber'in (a.s) fethettiği, Süleyman Peygamber'in(a.s) şekillendirdiği, Hz. İsa'nın (a.s) göğe, Hz. Mumammed'in (s.a.v) Mirac'a yükseldiği yerdir Kudüs.
Resulullah (s.a.v) buyurmuştur: "Her çocuk Islam fıtratı üzerine doğar. Onu Yahudileştiren, Hristiyanlaştıran ve doğru yoldan saptıran(yanlış eğitim sonucu) annr ve babalardır." Ülkemizde, küçük yaştaki çocuklara bilinçli aileler tarafından verilen eğitimi de birtakım kafalar yobazlık olarak nitelendiriliyor. Bu düşünce, Osmanlı'yı barbar olarak tanımak isteyen ve tanıtan düşünce yapısı ile aynıdır. Bu millet çok sıkıntılar çekti ve ümmet olarak ne yazıkki hala aynı zulmü görmekteyiz. Ezanların susturulduğu, Kuran'ın gizli gizli okunduğu, ibabetlerin saklı yapıldığı ve görüldüğü vakit aşağılandığı zamanlar! Ve insanların canlarından ettikleri Müslüman topraklar buralar...
Ilk hayat dersimiz dinimiz!
Canım ülkemde ise Kuran-ı Kerim dersleri seçmeli... Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor; "yazıklar olsun ahir zaman babalarına!" bunun üzerine ashap soruyor: "yoksa müşrik mi olacaklar?" peygamberimiz (s.a.v.) cevap veriyor: "Hayır, Müslüman kalacaklar ama çocuklarına din öğretmeyecek ve hatta çocuklarını dini öğrenmek istediginde onlara engel olacak ve onları dünya malı kazanmaya sevk edeceklerdir. İşte ben böyle babalardan uzağım, onlar da benden uzaktırlar." Şimdi çocuğumuza öğrettiğimiz ilk hayat dersini bir düşünelim...
Sayfa 22 - undefinedKitabı okudu