"Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü hâlde görmeyen körler."
Bu son sözler bize kitabın vermek istediği mesajı çok net anlatıyor aslında. Gerçekten somut bir körlük müydü okuduklarım yoksa beynimizin içinde yarattığımız bir körlük mü?
Sahiden bir gün cümleten kör olsaydık yitirir miydik her şeyimizi? Merhametimizi, vicdanımızı, erdemliliğimizi, ahlakımızı...
Aç kalmamak uğruna bedenimizi feda eder miydik beş para etmez yaratıklara?
Sahi hangisi daha tatmin ederdi bizi, karnımızın aç, alnımızın ak oluşu mu yahut karnımız tok ama benliğimizin yok oluşu mu?
Bunun gibi birçok soru sordum kendime kitap boyunca. Eleştirilecek, sorgulanacak konuşulacak, tartışılacak, ders çıkarılacak o kadar çok nokta var ki bu kitapta.
Beynini yormak isteyen, aynı zamanda da olağanüstü bir kurguya dahil olmak isteyen herkes okusun.