Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Farklı ekoller birbirinin arkasında namaz kılardı
Anlama ve idrak konusunda çabamız var mı? Türkiye’de din üzerinde araştırma yapmanın zorlukları var. Çünkü dinimiz aynı zamanda bizim kendi inanç alanımız. Çok nesnel bir alan değil. Kendi inanç dünyamızı ve dindarlık alanımızı yine kendimizce objektif bir gözle inceleme gibi bir ironiyi içinde taşıyor. Bir cerrahın kendi çocuğunu ameliyat etmesi gibi, bir dindarın ilahiyat alanında bilimsel araştırma yapması da kolay değil. Çünkü kendi dindarlığı ve dini duyguları sürekli onu ihtiyatlı ve çekimser olmaya, hatta susmaya ve kocakarı imanına razı olmaya sevk edecektir. Hele bir de çevresinde kör bir taassup ve ötekileştirme varsa. Öte yandan İslam dünyasında din konusunda yeteri kadar ilmi merak, ilmi araştırma yöntemi, ilmi müsamaha da gelişmedi. Her ne kadar “dinin, Kur’an’ın sahibi Allah” desek de her Müslüman kendini dinin sahibi olarak görme yolunda. Her Müslüman diğerine karşı din korumacılığı yapıyor ve kendi düşüncesini, kendi kanaat ve tercihini hakikat olarak görüp ötekini dışlıyor. Onun için de müsamaha bir yana tahakküm, dışlama ve tekfir başlıyor. İslam dünyası ilk günden itibaren hep bu acılarla iç içe oldu. İlk dört halifenin de maruz kaldığı muhalefetler ve şiddetler hep bundan kaynaklandı. Kimse “Bu Allah’ın kitabı, hepimizin kitabı. Ben böyle anlıyorum, siz öyle anlıyorsanız yolunuz açık olsun. Ben kendi anlayışımı en iyi şekilde anlatmak zorundayım, ama başka türlü anlayanlara da saygı duyarım” diyemedi. Ali Bardakoğlu