''Bir grup genç insan reel hayatla, okudukları kitapları arasına sıkışmış ve çıkış yolu arıyorlardı. Sakındıkları her şey karşılarına çıkıyor ve kendilerinden yeniden tercih yapmalarını bekliyordu. Her tercih biraz daha yoruyordu zihinlerini. Cahiliye adını verdikleri geçmiş yaşantılarından kalan herkesi bir çırpıda siliveriyor ve gitgide koyulaşan yalnızlığa düşüyorlardı. Müşrik! anne ve babaların, iman eden! oğulları candan bir sarılışı unutuyorlardı bir zaman sonra.''
''En son hangi acı seni uykusuz bıraktı, en son hangi coğrafyaya gözyaşı döktün, en son hangi cümle beynini darmadağın edercesine odanın duvarlarında yankılandı, söylesene?''
''Beni fark etmediğin her gün bir yanım daha sancıyordu. Belki de gözlerine bakmanın günahıydı, kurduğum hayallerin bedeliydi üzerimde gezinen suzinak hüzünler.''