Amok; kelime anlamı olarak gözü kara, hiddetle saldıran ve öldüren anlamına gelir. Güneydoğu Asya bölgesinde ve bu bölge kültüründe "cinnet" hâlini ifade etmek için kullanılır.
Kitap, aslı sonradan öğrenilen tuhaf bir gemi kazasının gazete haberi ile başlıyor. Evine dönmek için son anda bilet bulan bir adam, güvertede karşılaştığı garip doktorun hikayesini dinliyor. Hikaye ise kısaca, kocası tüccar olan bir kadının subaydan hamile kalması ve kürtaj olmak için Hindistan'ın ücra bir köyünde görev alan, ismini şehir merkezinde çok duyurmuş bir doktoru ziyaret etmesiyle devam ediyor. Delicesine olan aşkını Amok Koşucusuna benzeten doktor, üzerine uygulanan psikolojik baskıya dayanamayarak intihar ediyor.
Kitaptan bir alıntıyla incelememi tamamlayım;
"O nefes, uğruna çabaladığım, mücadele ettiğim, ruhumun bütün güçleriyle tutmak istediğim o ilk insan... elimden kayıp giderken... bilmediğim bir yere doğru, dakika dakika, giderek daha büyük bir hızla kayıp giderken ve hummaya tutulmuş beynimde, o, o biricik insanı nasıl sımsıkı tutabileceğime dair hiçbir bilgi yokken... benim hissettiklerimi yaşadıktan sonra, nasıl oluyor da yaşamaya devam edebiliyor..."