Yakmaktan yorulmayın! Çevreniz apaydınlık olana dek kendiniz de yanın, başkalarını da yakın. Bu yolda çabuk başarılar beklemeyin. Sizi takdir edecek, anlayışla karşılayacak yerde belki alay edeceklerdir sizinle. Saygı hürmet ve ün yerine iftira, nefret bulacaksınız. Yardım yerine gizli entrikalar yapacaklar, hatta açıktan açığa savaş açacaklar size karşı. Onlarca, yüzlerce, binlerce karanlık güç kutsal görevinizi söndürecek. Siz gene de yanın! Yanın ve yakın!
Önce inanç olmalıdır. Sonra onun şekli, biçimi.. İnsanlarda, halkta inanç duygusunu uyandırın. Tanrı ihtiyacını uyandırın insanlarda. Yemek, içmek, soluk almak, insanlarla yakın olmak ihtiyacı gibi.. Dindarlık duygusunu uyandırın onlarda.
Geçmişte bir anlamı olan eski devlet yapısı, halkların yönetim biçimi günümüzde artık geçerliliğini yitirmiştir. Çok yerinde bir atasözü vardır. 'Zaman değişir, yeni şarkılar söylenir.' Kuşaklar değişir. Yenilenir. Her kuşak kendisiyle birlikte yeni kavramlar, yeni amaçlar, yeni istekler getirir. Ve zamanı geçmiş, eskimiş yöntemleri yeni kuşaklara uygulamak olanaksızdır; onların yerine başka, mantıklı kavramların; sağlam temelli, adil bir devlet yönetiminin getirilmesi zorunludur.
Topluma uyum sağlama, kapitalizm dininin vahiy aracı olan televizyonlardan alınan direktifleri yerine getirmek amacıyla asgari ücretle çalışan işçi, ek mesailere kalmaya, bankadan aldığı kredileri ödemek için ömrünü tüketmeye başlar.
Çünkü en büyük farkımız namazımızdır, kulluğumuzdur. Ve aslında büyük işler yapmaya yönelip sabah namazını küçük işler kategorisine aldığımız gün kaybetmeye başladık. Ve kalkışımız düştüğümüz yerden olacaktır.