Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma Betül

Fatma Betül
@fbetul23
24 Kasım 2004
2 okur puanı
Ağustos 2023 tarihinde katıldı
Dayan Kalbim
Seni dağladılar, değil mi kalbim, Her yanın, içi su dolu kabarcık. Bulunmaz bu halden anlar bir ilim; Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık. Sensin gökten gelen oklara hedef; Oyası ateşle işlenen gergef. Çekme üç beş günlük dünyaya esef! Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Reklam
Karmakarışık bir haldeyim. İçimde bir ben var benden ayrı. Onu tanımıyorum. Nerden çıktı ne zamandan beri var bilmiyorum. Her seferinde bende burdayım der gibi asla unutturmuyor kendini. Kalbimi sıkıştırıyor önce sonra nefesimi elimden alıyor. Umursamayınca uykumu da alıyor elimden. Onu tanımadığım, tanımaktan çekindiğim için acıyorum kendime. Aslında emin değilim, benden ayrı bir ben varmı yoksa ben asıl benden mi kaçıyorum? Bunu düşünüyorum sürekli. Belkide düşünmüyorum. Emin değilim kafamın içinde binlerce şey var. Ya da olan birkaç tanesinin sesi çok yüksek bilmiyorum. Hakkımda hiç bişey bilmiyorum. Sadece yorgunum. Evet, sanırım hepsi yorgunluktan. Biraz dinlenicem. Enazından kulağıma fısıldayan sesler biraz durulana kadar.
Yaslan göğsüme sevdiğim Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir Toprak gibidir Sen ki bulut gibisin Ay gibisin güneş gibi bazen...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ağlamaktan göz pınarlarım kurudu içime ağladım herkes taştan sandı kalbimi Bağırmaktan sesim kısıldı herkes korkudan sandı sessizliğimi Rüyalar uyandırdı uykularımdan uykusuz kaldım herkes tembellikten sandı çökmüş gözlerimi Yoruldum, Tutunamıyorum... Her gece zıplıyorum uykumdan Eriyip gidiyorum yanı başınızda mum misali Ne zaman fark ediceksiniz beni? Işığım bitince mi?..
Bataklığın ortasındayım yine Duygularım cımbızla özenle çekilmiş gibi Etrafım kalabalık ama ben yanlızım. Kalabalığın ortasındaki yanlız ruh... Ne yaparsa yapsın içindeki boşluk dolmayan ruh Yüreğinde kocaman bir boşlukla yaşayan ruh.. Ne zaman geçer bu ızdırap? Ben, bana hiç benzememeye başladım, uzaklaştım kendimden. Kafamın içindeki dünyada çok uzak diyarlardayım. Sensizliği çok derinden hissetmeye başladım. Neredesin? Bekliyorum. Bu ızdırabın son bulduğu zamanı bekliyorum.
Reklam
Kafanı kaldır, bak! Görüyor musun? Gök içindekileri haykırmakta Senin haykırmaktan korktuklarını Belki bu yüzden bu yağmur sevdan kuş yürekli Ne zaman gök haykırsa Derin nefes alan sen değil misin? Karanlık bulutlar ne zaman ağlasa
Beklenen
Konuşamazdım zaten hep yazardım. Artık yazamıyorum, kalemim beni terk ettiğinden beri yazamıyorum. Bu gidiş hiç birine benzemiyor bu ızdırap bir başka batırıyor hançeri yüreğime. Nereden çıktı bu terkediş? Anlamış değilim. Dört bir yani dertle çevrili dünya'da acılarımın kağıda yansıması biraz olsun gönlümü ferahlatırdı.. Şimdi oturmuş beklemekteyim. Tekrar yazmaya başlayacağım günü hasretle beklemekteyim. Çölün ortasında ansızın beliren yağmuru beklemekteyim. O yağmur gözyaşlarımla birlikte bütün dertlerimi alıp götürdüğünde, sonbahar da dökülen yapraklar yerini çiçek tomurcuklarına bıraktığında gelmiş olursun di mi? Beni çok bekletme olur mu? Seninle konuşmamız gerek kelimeler daha fazla gönül koymadan. Acele et kelimelerin bekleyecek sabrı kalmadı. Şimdilik gidiyorum. Sessizliğim beni çağırıyor...
Bazı uykular var Daldığında kaldıran, Kalktığında kalbe batan Geçen bazı günler var Ardına baktığında ağlatan... Hatırlanan bazı anlar var Acı çektiren, Öfkeyi anlatan Söylenmesi gerekenler var Zincire vurulan kelimeler, Dile gelmeyen düşünceler var Nerde bittiğini bilmediğin karanlık kadar, Umut var; Ayağa kalkmanı Adım atmanı sağlayan...
Bütün gayretini toplayıp kalemi eline almıştı sonunda. Bu zamana kadar hiç yazmadığı şeyleri yazmak adına oturmuştu bugün masa başına. Kaleminin yazmaktan çekindiği şeyler vardı. Sevda gibi... Belki de çekinme sebebi bu kadar değer verdiği şeyleri anlatınca büyüsünün bozulacağından korkuyordu; ya da ardı sıra sürekli yazmaktan.. Sonuçta iki kelimeyle tanımlanabilecek şeyler değildi bunlar. Bir yerden başlasa gerisi su gibi akıcaktı ama yazmıyordu işte. Çekincesini devam ettiriyordu, zaten yazsa ne olucaktı ki? Ne kadar anlatabilirdi sevdayı ya da anlatabilir miydi? Hem bu kadar bir haber olduğu hemde anlatmak, yazmak için fırsat kolladığı sevda ne büyük bir şeydi.. Sevda kelebeğini hiç görmediği halde nerden biliyordu nasıl bir kelebek olduğunu.. Artık başı ağrımaya başlamıştı. Sanırım sevdayı anlatan mısraların yazımı yine ertelenmişti. Sessizce kapattı defterini belkide bir daha hiç bu konuyu düşünmemek üzere rafa kaldırmıştı aklındaki sevda mısralarını...
Sessizliğimde boğuluyorum bu gece İçimdeki kanla beslenen benden saklanıyorum, Dudaklarımı araladığımda çıkıcak kelimelerden korkuyorum, Sessizliğim sesimden daha çok gürlemeye başlamış yeni farkediyorum...
Reklam
Gözler önünde bir sima En derin mahzenlerde saklanan belli belirsiz görüntüler, Zehirli sarmaşıklarla kaplı kan pompalamaya çalışan yorulmuş bir kalp.. Devam edebilmek hep böyle zor muydu? Geride kaldığına emin olduğun anların geride kalmadığını fark etmek... Belkide en ağır olanıydı içlerinden. Gemileri batıracak fırtına yakındı Fırtınanın zehrini akıtacak inanç bekleyişini sürdürmekteydi Yalpalanarak savrulsa da batmayacaktı gemiler batamazdı!
İnsanın içindeki karanlık son bulmaz bazen o kapkara karanlığın hiçliği ortasında kaybolup gidiceksin sanarsın. Yapabilirim, çıkabilirim burdan dersin ama eski gücünün olmadığını farkedersin. Sonra bir şeyler olur, anlamlandıramadığın bir hızda bazı iyi ki'ler dahil olur hayatına. Hiç beklemediğin bir zaman yaşantına dahil olan bir insandır bazen bu iyi ki. Sen kendince rüzgarda savrulurken ayak uydurur sana hiç bir öneminin olmadığını düşünürken bir bakmışsın çıkmaya çalıştığın yolun yarısı bitmiş bile.. Karanlıklar bazen hiç aydınlığa çıkmaz belki ama mücadele etmek,gülebilmek gittiğin yolu sokak lambalarıyla dolu aydınlık ferah bir yer yapmak demek değil mi? Yanında iyi ki'ler ve yüzlerdeki tebessüm sayesinde bu zorlu yolda yürümek eskisinden kolaydır artık.
Kalbimde bir boşluk var bu gece , sanki içimden bir parça kopmuş ve ben onu bulmak için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Yüreğime oturmuş ağırlık bugün hiç gitmemek üzere taht kurmuş gibi. Kalp atışlarımın yükseldiğini nefesim kesilince anlıyorum. Sahi, ben hiç nefes aldım mı? Yeni farkediyorum , ben hiç nefes almamışım ki sadece yaşamışım. Vazonun içindeki çiçekler nasıl hareket etmeden sadece durup yaşıyorlarsa bende öyle yaşamışım. Şimdi içinde bulunduğum vazo kırıldı,o zaman ben artık yaşamıyo muyum? İnsanlar ne tuhaf. Vazo verirsin nefes alamıyorum, der, alırsanda yaşamıyorum. Belkide istediği ona verilen vazo değildir. Vazonun içindeki su gibi hayat olmaktır. Ona hiç sunulmayan hayat... Ömrü boyunca suya ulaşma hayaliyle yaşayan bir çiçektir belki. Suya ulaşmak zor ve yakıcı. Her şeyden ödün verip ulaşmak için çabaladığın yolun seni bir şekilde geriye atmaya başarması kadar yıkıcı değil ama... Suya ulaşmış olduğunun hayali direnme gücü verirdi ayakta tutardı, sanırım bugün kalbimdeki boşluk, yüreğimdeki ağırlık yetmedi ayakta kalma gücümüde aldılar elimden. Hesaba katmadıkları bir şey vardı. Her geçen gün git gide azalan umudum hala yanımdaydı. Belli belirsiz kısık sesiyle bana "hadi kalk artık" diyen umudum. Kafamı kurcalayan düşünceler belliydi...Hala o suya ulaşabilirim, her şeye rağmen devam edebilirim di mi?
İşitilenler karşısında sükût kaplar içi Beyinde zelzelelere yol açan seslerin çığlıkları ardından bozulan bir sükût... Çığlıkları sadece senin duyduğun bir senfoni Susması için her şeyi yapmaya hazır ama hareket edemeyen buz kesmiş bir beden... Ardından bir ses duyulur, Sakin, belli belirsiz kelimeler dökülür dudaklardan; dayanamıyorum beni artık bana bırak...
Gözlerime keder dolmakta her gece Omuzlarım ağırlaşmakta taşıdığı yüklerden, Yüreğim yorgun ama umudunu kaybetmemek için her gün yeni bir savaş içinde. Çünkü, o'da biliyor Umudum biterse bir gün, artık ben, ben değilim. Her şeye rağmen tutunan eller benim değil Her şeye rağmen mücadele eden yaşlı gözler benim değil Ben, ben olmaktan çıkmış, avâre dolaşırım şu fâni dünya da. Artık son gelmiş ama ben hala nefes almaktayım.