Günlük yaşam içinde çok büyük bir sır vardır. Herkesin bunda bir payı bulunur, herkes onu tanır ama pek az kimse buna kafa yorar. Çok kimse onu olduğu gibi benimser ve hiç şaşkınlık göstermez. Bu büyük sır zamandır.
Onu ölçmek için saatler, takvimler yapılmıştır. Ama bunlar bir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki, bazen bir saatlik süre insana bir ömür kadar uzun gelir, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Zamanın bu garip kısalığı uzunluğu, o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir.
Birazcık zenginlik için hayatlarını ve ruhlarını satanlara bak, ne hale gelmişler!
Okur Takip Önerileri
Karanlıkta ışığın parlıyor.
Nereden geliyor, bilmiyorum.
Çok yakındaymış gibi görünüyor, oysa o kadar uzak ki.
Bilmiyorum, adın ne.
Ne olursan ol;
Parla, parla küçük yıldız!
...ne senden önce doğru dürüst sevmişim ne de senden sonra bir daha başkasını sevebileceğim...
Papatya dalında sevilmeli,aşk kalpte hissedilmeli.
Yaptığın fedakârlıkları kimse görmez.
Bir kusur işle, insanların dilinden düşmez.
Duygular oyuncak değildir oynamayın.
Yorulmaktan yorulur mu insan?
Yoruluyor.
Yoruyorlar.
Belki bugün değil ama bir gün,
bizim de papatyalarımız açacak.
"Bana güven,"dedikten sonra
hayal kırıklığı olanların da
bahçeleri bahar,kuraklığı yağmur görmesin.
Alışmaya mecbur yaşıyoruz bu hayatı.
En çok da bu yoruyor insanı.
Annen baban olsa da
hayatta en büyük öksüzlük
çocukluğunu yaşayamamaktadır.