Allah ölüm acısını dağlara vermiş, taşıyamayıp yıkılmış. Nehirlere vermiş ağlamaktan kurmuş. Rüzgara vermiş esmiş esmiş tükenmiş. En sonunda da hepsi dile gelerek, 'Al bu acıyı dayanamıyoruz,' diye Allah'a yalvarmışlar. Allah ölüme acısını onlardan almış biz insanlara vermiş. İnsanoğlu arsızmış. Çabuk unuturmuş, çabuk alışırmış. Dağları yıkan, nehirleri kurutan, rüzgarı tüketen ölüm acısı insanı tüketmemiş. İnsan acının ilk haliyle kavrulmuş kavrulmuş, ama zamanla alışmış
“Allah ölüm acısını dağlara vermiş, taşıyamayıp yıkılmış. Nehirlere vermiş, ağlamaktan kurumuş. Rüzgârlara vermiş, esmiş esmiş tükenmiş. En sonunda hepsi dile gelerek, ‘Al bu acıyı, dayanamıyoruz,’ diye Allah’a yalvarmışlar. Allah ölüm acısını onlardan almış, biz insanlara vermiş. İnsanoğlu arsızmış. Çabuk unuturmuş, çabuk alışırmış. Dağları yıkan, nehirleri kurutan, rüzgârları tüketen ölüm acısı insanı tüketmemiş. İnsan acının ilk haliyle kavrulmuş, kavrulmuş ama zamanla alışmış.”…
Doğrusu günümüzde aşk adı altında yaşanılan ilişkilere saygı duyamıyorum ben. Varsa bir gerçek aşk var, insanı yaşamından alıp götüren, onu da anlatmak beni aşar diyorum.
Çocuklarını banyoda rahat bırakmayanlar, çocuğun odasına kapıyı vurmadan dalan ebeveynler, aile büyüklerinin yanında çocuğunu kucağına almanın sevgi değil de saygısızlık olduğuna inananlar ; çocuklarınızdan çok size acıyorum ben.