Bu kitaptan, tanıdığım tüm kadınlara hediye etmek isterdim fakat ben de Bestekar sokakta bir kafede görüp ödünç aldım. Kadın Doğumcu / Jinekolog Doktor Feraye Sünev Çokgürses Hanım, deontolojinin / meslekî ahlâkın doruğunda bir kadın. Ülkesinin yalnızca insanını değil, toplumsal tutumunu da iyileştirmek için müthiş bir kitap yazmış.
.
Günümüz Türkiyesinde Doktor yetiştirmenin nitelik düşüklüğünden insan sağlığının ticarete dökülmesine dek cesurca anlatıyor. Kadına ve çocuklara şiddet ve tecavüzün artık toplumsal kişilik olmaya başladığını ifade ediyor. Ancak yalnızca şikayetlerle dolu değil: Meslekî deneyimleri, insan sevgisi ve güzel hastaları ile anıları da var... Özellikle kadınlar okumalı...
Doktorları hep rahat sanar ya bu millet dünya kadar maaş alıyo kardeşim esekk gibi bakıp ilgilenecek benimle kafasinda olan insanlarımız her mesleğin bir zorluğu var heleki doktorluğun sorumluluğunun büyüklüğü başka hiçbiryerde yok bence biz anne babalarda bile yoktur bizim küçücük dediğimiz hataların telefasi olabilir belki ama onların hatalarının telefisi yok mesleğin sorumluluğun buyüğüne bak bi bayan doktorsan çok daha zor güzel ülkemde kadın olmak kadın doktor olmak be kadar zormuş okuyun belki azda olsa anlarsınız.
Kitap otobiyografi şeklinde yazılmış. Ancak şikayetçi olduğum kısım kitabın arkasındaki tanıtım kısmı kitabın sadece bir bölümünü kapsıyor. Yani sanki kitabın tamamı bunun üzerine kuruluymuş gibi bir algı verilmiş. Belki bazı meslek gruplarına mensupsanız kitabın birkaç bölümü daha işinize yarar ancak gazetelerden öğrenebileceğimiz yerlerin toplanmış biraz da kendi hayatını eklemiş diyebilirim. Beklediğim gibi değildi kısacası...
cok begenerek okudum önemle bahsetmek istiyorum.
yazarımız ve doktorumuz ensest'i anlatiyor ve neden oldugunun altını ciziyor.
kızlık zarı bekaret mi? cehaletmi?
yazarımın bu konudan uzun uzuna bahsetmiş erkegin bütün tecrübelerı görmezlikten gelinip bayanın bakireligine bakılmasi saçmalıktan başka birşey degil.
ve son dönemlerde meşhur olan doktor dayaklarından uzun uzuna bahsetmiş tavsiye ederim.
iyi okumalar.
Kitabı okuduğum süreç boyunca beğenip beğenmeme konusunda çeşitli düşüncelerim oldu. Bazı kısımları olukça iyi olsa da geri kalanları konusunda pek hevesle okuduğumu söyleyemem. Tahminimce birçok kişiyi bu kitaba başlatan ismi beni de okumam için çekti kendisine. Tanıtım yazısı da kitap kadar ilgi çekiciydi. Lakin kitapta 300 sayfa varsa bunun belki 100 sayfa gibi kısa bir kısmı bu beklentiyi karşılar nitelikte idi. Fakat o 100 sayfanın da gerek yaşanmışlıklarla gerek o konuya ait tarihteki örneklerle beklentiyi fazlasıyla iyi karşıladığını düşünüyorum. Fakat geriye kalan kısımlar ise gerek anlatım sırasının pek iyi olmayışı gerekse anlatılanların konuya çok da bağlı olamaması nedeniyle zamanımı boşa harcadığını düşündürdü bazen. Belki kitap diğer insanların ve yazar olan doktorun ayrı bir şekilde dramını anlatacak bir şekilde ikiye düzgün bir sıralama ile ayrılsa idi kitap daha kaliteli bir biçime sahip olurdu.
