Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Senin devrim yapman yetmiyor, bu devrimin sürekli savunulması gerekiyor.
Sayfa 127 - Ortaoyuncular Yayınları
‘Komünizm çok güzel bir şey, uygulaması biraz zor, çünkü insanoğlu çok bencil.’
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Rom. Zemzem yok Küba'da, rom var. Herkes bunu içiyor. Bir hacı olarak sana ordan rom getirdim canım kardeşim. Bununla abdest alınmayacak, oraya buraya sürülmeyecek, direkt içiyorsun, direkt cennete gidiyorsun, cennette kimlere rastlıyorsun; Marx, Lenin, Trotsky, Marylin Monroe, Commandante Che Guevara!
Hacı Komünist
- İspanyolca mı öğreniyorsunuz? - Evet. Küba'ya gidiyorum. - Küba'ya mi gidiyorsunuz? Niye? - Hacı komünist olucam!
Fırtına dinmiş gibi, rüzgarın senfonisi bitti ama deli okyanus dalgalarının öfkesi geçmiş değil, sille tokat dövüyorlar kayaları.
Biz hiçbir şarkıyı baştan sona söyleyebilen bir millet değiliz.
Reklam
"Kapatın televizyonu, huzura erin. Kapatma düğmesi mi bozuk?"
“Aşk, bir kişinin dünyanın geri kalanından daha önemli olmasıdır".
Küba'nın en sadık garibanı Fidel Castro! Maaşı 30 dolar, bi hortumlama durumu yok, bi yeşil üniforması var, bi tane lastik pabucu. Onun dışında herkes dümenini bulmuş, herkesin durumu çok iyi. Ayrıca Küba'nın IMF'ye bir dolar borcu yok!
Sayfa 299Kitabı okudu
-İşsizlik? diyorum. -Öyle bir şey yok. Devlet sana işini buluyor. Beğenmedin, eyvallah, buyur işsizlik maaşı! Bu arada devlet sana başka işler öneriyor. Onu beğenmedin, peki. Bunu beğenmedin, peki. Belirli bir iş öneri sayısından sonra, diyelim sana önerilen onikinci işi de beğenmedin, devlet o zaman diyor ki: "Senin hemen bir üniversite okuman gerek, senin eğitiminde bizim bir eksiğimiz var yoldaş!". Şak üniversiteye yazılıyorsun! Devlet eğitim masraflarını karşılıyor.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
-Bu masa ne masası, bu mikrofon neyin nesi? Ustabaşı buradan fırça mı çekiyor işçilere? Diyorum bana kahve getiren Güner'e. -Hayır ağbi. Ben de merak edip öğrendim. İşçiler burada puro sararken, bir görevli bu mikrofondan onlara kitap okuyormuş! diyor Güner. Hassiktir! Gene lüzumsuz bir saygı duymaya başlamıyor muyum ben Fidel'e! Fabrikada tütün sarıyorken birisi sana, işi hızlandırıcı müzik çalmıyor, Dostoyevski okuyor. Ağır ağır sar amigo, Dostoyevski'yi de sindirerek. Güzel sar o puroyu, Dostoyevski aşkına!
Sayfa 137Kitabı okudu
Bulunduğumuz koy kübalıların denize giremediği bir bölgeymiş. Kübalıların denize giremediği kumsallar varmış. Denizler herkesin değil mi? Ya Miami'ye kaçarlarsa? Bırakınız kaçsınlar! Kaçan kaçsın, kalanların sorununu çöz be Fidel! Kaçmak niyetinde olanın bu ülkeye ne yararı var? Kaçmasının sakıncası ne? Ya herkes kaçarsa? Herkes kaçarsa ekonomik sorunu halledilmesi gereken insan sıfıra iniyor!
Sayfa 117Kitabı okudu
-İspanyolca sözlük! -İspanyolca mı öğreniyorsunuz? -Evet. Küba'ya gidiyorum. -Küba'ya mı gidiyorsunuz? Niye? -Hacı komünist olacağım!
Burada hacı , hoca, cami, ezan olmamasını ,  çan çıngırak sesi duyulmamasını sevdim... Sıkıldım  yurdumun dört bir yanını sarmış, binbir elektro ses  yükselticiden birer dakika arayla başlayan kakafonik  ezan sesinden, çünkü bana Humeyni'yi çağrıştırıyor,  irtica tarafı ndan yakılan Şan Tiyatrosu'nu anımsatıyor, Sivas'ta Madımak otelinde diri diri yakılan aydınları hatırlatıyor, bugün Türkiye'yi yöneten epik bir güleryüz takınmış gericileri çağrıştırıyor, Fetullah Hoca'yı çağrıştırıyor... Ama tanrıyı , insanlığı , adaleti , huzuru, özgürlüğü, kardeşliği çağrıştırmıyor. Çocukluğumdaki elektro ses yükseltisiz, cazırtısız, cozurtusuz, uzaktan gelen ezan sesi ne kadar güzel, bir o kadar beni insan olmaya çağıran bir şeydi.
Sayfa 158Kitabı okudu
814 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.