Bir gün ben otuz beş yaşına girdim, bu bana tuhaf geldi, annemin yaşındaydım.
İnsanların yaşıyla her zaman sorunum olmuştur. Zamanın sadece geçtiğini, durmadığını unutuyorum, insan ancak sonradan, bıraktığı izlerden anlıyor zamanı.
Cep telefonumdan senin ismini sildim.
Ve ekranda küçük bir çöp kutusu resmi belirdi, kapağı kapandı. İşte böyle, seni çöpe attım. Muhakkak bir gün, daima yeni numaralar icat eden Madam SRF çöp kutusunun yerine kapağı kapanan bir tabut koymayı akıl edecektir.
Anahtarlığını buldum. Anahtarının kilitte döndüğünü duyduğum zaman nasıl rahatlardım. Buluşmanın fazla uzun sürdüğünü düşündüğüm için endişelenir, daima eve dönmemenden korkardım. Anahtarın sesi Handel’in Mesih’inin Aleluyası kadar güzel gelirdi kulağıma. Artık onu duyamayacağım.