Büyük Kumandan Ukbe Bin Nafi
Dönemin siyasî gelişmeleri çerçevesinde görevden alındığı birkaç yılın ardından, yeniden İfrîkiye valiliğine tayin edilen Ukbe bin Nâfi, 682'ye kadar Kuzey Afrika'nın tamamında fetih harekâtını devam ettirdi. Atlas Dağları'nı aşarak bugünkü Fas topraklarını hakimiyeti altına alan Ukbe, kuzeyde Akdeniz kıyısındaki Tanca'nın Hıristiyan valisine (Kont Julian) boyun eğdirdi. Tarih kaynakları, Ukbe'nin, atını Atlas Okyanusu'na sürerek, "Rabbim! Eğer şu deniz engel olmasaydı, senin dinini yaymak ve küfür ehliyle savaşmak için, Zülkarneyn'in yaptığı gibi nice ülkeleri fethederdim!" dediğini kaydediyor. Batılı tarihçilerin "Müslüman İskender" lakabıyla andığı Ukbe, Mağrib'in fethinden Kayravan'a dönerken pusuya düşürülerek şehit edildiği yerde, Cezayir'in Biskra kenti yakınlarındaki Sîdî Ukbe kasabasında mahşer sabahını bekliyor şimdi.
Şüphesiz biz seni bir şahid, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Ki Allah'a ve Rasulü'ne iman etmeniz, O'nu savunup desteklemeniz, O'nu en içten bir saygıyla yüceltmeniz ve sabah akşam O'nu tesbih etmeniz için. Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmişlerdir. Şu halde, kim ahdini bozarsa artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir. /Fetih suresi- 8,9,10
Reklam
“Anlam taşıyan bir fetih ya da savaş yoktur. Sonunda elimizde kalan tek toprak parçası, içine gömülecek olduğumuzdur.”
Osmanlı
Büyük İslâm yürüyüşünü yine sen başlatacaksın. Ok meydanında fetih haberlerini yine sen okuyacaksın. Bağdat'tan Budin'e akıncıları yine sen yollayacaksın. Yetimler Orhan'sız, Bağdat Murat'sız perişan oldu gel, gel artık Ey Devlet-i Aliyye! Ümmetin onurunu kurtaracak büyük hamleni yap artık, bekliyoruz.
Sayfa 59 - İhsan ŞenocakKitabı okudu
Atsız ve Arkadaşları Eylemde: Fatih'in Türbesini Temizliyorlar: Atsız yine Süleymaniye Kütüphanesi'ndeydi. Oradaki tasnif işine devam ediyordu. 1952 yazının bir tatil gününde öğrencileri Altan Deliorman ve Erk Yurtsever ile Divanyolu'ndaki bir kıraathanede buluşmuştu. Sonra birlikte Fatih'in türbesine gittiler. "Türbeye
520 syf.
·
Not rated
Geçmişin acıları yüreğinde, Sanliurfa 'ya görev hizmeti ile gelir Efsu  Zorlu. Tıp fakültesinden  mezun ve mesleğini severek yaoan Efsun 'un önüne gelen acil hasta ile kendi geçmişini görüyor. Bu yüzden Zeliha 'ya olan bağı farklı. Onu bu cendereden  kurtarmaya yeminli. Her ne olursa olsun bunu yapacak. Canini alsalar bile asla zorla Zeliha 'ya bir şey yapılmasına izin vermeyecek. Bu topraklarda kolay değil bir kadının baş kaldırması. Öyle sesi çıkamaz.  Alınan kararlara karşı gelemez. Bilmedikleri ise karşılarında hayattan beklentisi olmayan bir kadın olduğu. Zeliha 'nin ailesi ile karşı karşıya kaldığında tanışıyor Fetih Karadere ile.. Kardeşine yapılan zorlamalardan bir haber olan Fetih, karşısında genç doktoru gördüğünde anlam veremiyor olaylara. Ailesinin bu kadar ileri gittiğine inanamıyor. Zeliha 'yi koruyamadigini kabullenemiyor. Şimdi o da ailesine karşı. Fakat bir yandanda bu cesur yürekli doktoruda  korumak zorunda.  Bazı kararlar sırf onu korumak için alınıyor. Yazarın kalemini sevdim. Olay orgusunu. Akıcı anlatımını. Ama şimdi bana acilen ikinci kitap lazım sevgili yazarım
Serçeyi Öldürmek
Serçeyi ÖldürmekDilan Durmaz · İndigo Kitap · 202430 okunma
Reklam
Resulüm! Allah'ın yardımı ve fetih geldiği zaman... (Nasr/1)
Rumca kaynaklardan Yorgios Sfrancis,2 göz tanığı olarak fetih olayları üzerinde birinci elden Fatih hakkında şunları yazar: " Büyük İskender, Augustus, Konstantin ve Theodosious gibi hükümdarların yaşamını inceler; onları geçmek daha geniş bir ülke yapmak için her türlü vasıtayı arar, sürekli incelemeler yapar." Aynı Rum yazarına göre, Fatih'in bilim hazırlığı harikuladedir, mükemmel beş lisan konuşabilir ve anlar. Bunlar Türkçe, Farsça, Arapça, Rumca ve Latincedir. Kendi divan şiirlerinde Farsçayı tercih eder. "Son derece de dindar olup Arapçayı öğrenmişti."
Sayfa 500Kitabı okudu
bozgunda bir fetih düşü. şimdi ben bozgunu yaşayan bir ulus gibi bozgununu yaşayan ulusum gibi gömülüyorum yabancı bir geceye
"cinayet ve gasp dediğiniz şeylere savaş ve fetih denir, insanlık tarihinin ve büyük imparatorlukların en şanlı sayfaları bunlarla doludur. Özellikle, iri Pengueni suçlayarak onun mülkünün kaynağına ve hukukuna saldırıda bulunuyorsunuz. Bunu size kolayca kanıtlayabilirim: Toprağı ekmek bir şeydir, ona sahip olmak başka bir şey. Bu ikisi birbiriyle karıştırılmamalıdır. Mülk konusun da, ilk işgalcinin hukuku belirsiz ve temelsizdir. Oysa, fetih hakkı sağlam temellere dayanır. Tek saygıdeğer hukuk budur, çünkü kendini saydırmasını bilir. Mülkiyetin tek ve şanlı kaynağı güçtür. İşte bu yüzden mülk sahibi olana soylu denir. Çiftçiyi öldürüp tarlasını alan bu kızıl saçlı yiğit, bu toprak üzerinde ilk soylu hanedanı kurmuş bulunuyor
Reklam
.. ve kendini galip kabul edenindi fetih; mağlup olacağından korkanın değil.
Sayfa 133Kitabı okudu
Anlaşma yapıldı. Onda öyle bir madde vardı ki; çekilen tüm sıkıntılara bedeldi.. On yıl boyunca, savaş yapılmayacaktır .. Bu madde; huzurun, sükunetin, başarının ve zaferin anahtarıydı. Böylece savaşa son veriliyordu. Ve geri dönülürken Fetih Suresi indi. Bu sure müslümanlara; yenilgi zannettikleri bu barışın gerçekte büyük bir zafer olduğunu bildirmekteydi Bu gece bana, üzerine Güneş'in doğduğu her şeyden daha değerli ve güzel bir sure gönderildi.⚘️
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.