Başkentte bir devrim mahkemesi kurulmuş ve ülke genelinde kırk elli bin kadar devrim komisyonu oluşturulmuştu; bir yasa çıkarılıp şüphelilerin özgürlükleri ya da yaşamları ellerinden alınabiliyor, suçlu ve kötü insanların yanında iyi ve masum insanlar da yanabiliyor, at izi, it izine karışıyordu; hapishaneler, hiçbir suç işlememiş ve kendilerini savunma hakkına sahip olamamış insanlarla dolup taşıyordu; bunlar, olağan ve alışılageldik nizam haline gelmişti ve yasalar çıkalı daha iki hafta olmamış olmasına rağmen, yüzyıllardır her şey bu şekilde işliyormuş gibi geliyordu. Üstüne üstlük, dünya kurulalı beri varmışcasına herkesin aşina olduğu iğrenç bir şey peyda olmuştu: Giyotin denen o fettan dilber.