Sahip olamadıklarına hayıflanmak yerine, sahip olduklarınla mutlu olmayı öğrenmek huzurlu bir yaşamın başlangıcıdır. Elindekiyle yetinebilen insan dünyanın en mutlu insanıdır.
"Mr Malfoy," dedi soluk soluğa, kayıp durarak. "Size bir şey getirdim."
Ve kokulu çorabı Lucius Malfoy'un eline tutuşturdu.
"Bu da neyin...?"
Mr Malfoy çorabı yırtıp günlüğün üstünden çıkardı, kenara fırlattı ve öfkeyle bir günceye bir Harry'ye baktı.
"Bu gidişle senin sonun da layığını bulan aileninki gibi olacak Harry Potter," dedi usulca. "Onlar da her işe burnunu sokan aptallardı."
Gitmek için arkasını döndü.
"Gel, Dobby. Gel dedim!"
Ama Dobby kımıldamadı. Elinde Harry'nin iğrenç, yapış yapış çorabını tutuyor, ona sanki paha biçilmez bir hazineymiş gibi bakıyordu.
"Sahip Dobby'ye bir çorap verdi." dedi cin hayretle, "Sahip onu Dobby'ye verdi,"
"Ne?" dedi Mr Malfoy sinirle, "Ne dedin sen?"
"Dobby'nin bir çorabı var," dedi Dobby inanmayarak. "Sahip onu attı, Dobby de tuttu ve Dobby - Dobby özgür."