Fukaha birisinin kafasına vurup Aklının zail olmasına sebep olan kişi için diyeti gerekli görmüştür.
Her ne kadar akıl hislerle idrak edilen bir organ olmasa ve bu darbeyle dimağda görünür bir kayıp olmasa da, güneş ışığının gözün görmesini sağladığı gibi, aklın nuru ile insanın kalbi/sadrı aydınlanır, eşyayı idrak eder.
Kafaya vurmakla aklın mahalli olan dimağ telef edilmiş gibi olur.
(Adeta akıl bir sinevizyon cihazı, kalp ise bir perde misalidir.
Cihaz olmayınca perde de iş görmez hale gelir.)
Pezdevi, Usulü’d-din, 213; İbn Emir Hac, Takrir, 2/210; İbn Nüceym, 8/385.