Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tülay Karaağaç

Türk halk kozmogonisi insanin yaratilisinda da Azraile özel bir rol yüklemistir: üç baş melek Cebrail, Mikail ve Israfil insan vücudunu yogurmak için çamur getirmek üzere Tanri tarafindan arka arkaya dünyaya gönderilir ancak, topragin aglamasindan üzüntü duyduklar için eli bos dö- nerler. Toprak, günahlarindan dolay korkunç cezalara çarptırılacağı için insanligin gelecegine üzülür. Son olarak gönderilen Azrail, digerleri gibi yapmayip ağlayan toprağa aldirmadan çamuru alarak geri döner. Bu acımasızlığı ona "Can alci" görevinin verilmesini sağlar ; Azrail günlük dilde hala bu tanimla anilir.
Reklam
İnsan, akıl sır erdiremediği bir şeye maruz kalırsa ona karşı koymayı pek göze alamaz.
"Mümkün mü bu? Evet, mümkün!.. Nasıl? Unutarak! Unutarak mı? Elbette!.. Unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşardı bunca acı ortasında."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dostluğa Dair
Dostunuz fikrini söylerken aklınızdan geçen “hayır”dan korkmaz, “evet”i kendinize saklamazsınız.
Öğretmeye dair
Tapınağın gölgesinde, müritleri arasında yürüyen öğretmen, bilgeliğinden değil, inancından ve şefkatinden verir.Gerçekten bilgeyse, sizi kendi bilgelik evine girmeye çağırmaz, kendi aklınızın eşiğine götürür.
Reklam
Sevinciniz maskesinden sıyrılmış kederinizdir.Şimdi kahkahalarınızın yükseldiği o kuyu, çokça zaman gözyaşlarınızla dolmuştu.
Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi.
Yazılanı silecek olan sadece alın terinizdir.
Aşkın kendini gerçekleştirmekten başka tutkusu yoktur.Fakat aşıksanız ve arzularınz olacaksa mutlaka,şunlar olsun arzularınız:Erimek ve akan bir dere olmak ezgisini geceye söyleyen. Tanımak haddinden fazla şefkatin sızısını.Yaralanmak kendi aşk idrakinizle; kan ağlamak isteyerek ve sevinçle.
Sanmayın aşkın rotasını çizebileceğinizi, çünkü aşk sizin rotanızı çizer, sizi buna layık bulursa eğer.
Reklam
Aşka Dair
El Mustafa gür bir sesle dedi ki:Aşk sizi çağırdığı zaman,onu izleyin...Yolları zorlu ve dik olsa da. Kanatları sizi sardığı zaman,ona teslim olun.Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da.Hem aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın.Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgârı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle. Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi.Hem besler, büyütür hem de budar sizi. Yücelerinize tırmanıp, okşar sever güneşte titreyen en körpe dallarınızı. Derken inip köklerinize , sarsar toprağa sıkı sıkıya tutunuşlarını. Mısır demetleri gibi derer sizi aşk.Harman yerinde dövüp çırılçıplak bırakır.Kabuklarınızı elemek için kalburdan geçirir.Apak edinceye kadar öğütür sizi.Yumuşayana kadar yoğurur; sonra da atar kutsal ateşine, Tanrı’nın kutsal şölenine kutsal ekmek olasınız diye. Aşk bütün bunları, yüreğinizin sırlarına ermeniz ve bu bilgiyle Hayat’ın yüreğinin bir parçası olabilmeniz için yapacaktır. Fakat eğer korkularınızda sadece aşkın huzurunu ve hazzını aramaksa muradınz... O zaman çıplaklığınızı örtüp aşkın harman yerinden çıkın daha iyi.Girin güleceğiniz ama doyasıya gülemeyeceğiniz, ağlayacağınız ama bütün gözyaşlarınızı dökemeyeceğiniz o mevsimsiz dünyaya. Kendinden başka bir şey vermez aşk ve kendinden başkasından almaz.Ne sahip olur aşk ne de sahip olunmak ister.Çünkü aşka aşk yeter.
Dinlemesini biliyorsun, ki bu mühim bir meziyettir. Hiçbir işe yaramasa bile insanın boşluğunu örter, karşısındakiyle aynı seviyeye çıkarır!
"İnsan birisini bu kadar severse nasıl darılır?" diyordu. Hiç darılabilir mi? Muhakkak yorulmuştur..
İdeolojilerin ışığına göz yumanları sloganlar yönetir.Karanlık kinlerin birbirine saldırttığı çılgın sürülerin savaş çığlığıdır, slogan. İlkelin, budalanın , papağanın ideolojisidir.Düşünce ile çığlık bağdaşmaz.Şuurun sesi çığlık değildir.Yabani bağırır, medeni insan konuşur.
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.