Kadınların erkeklerle sandala binmeleri (1610); kaymakçı dükkânına girmeleri (1613) yasaklanacaktır. Kadınlar feracelerinde yenilik yapmayacaklar (1710); mesire yerlerine gidemeyecekler (1787); ince ferace giyemeyecekler, ince ferace diken terzi asılacak (1828). III. Osman zamanında kadınların sokağa çıkmaları haftada 4 güne indirilecek; IV. Mustafa ise bu özgürlüğü çok görüp sokağa hiç çıkamayacaklarını ferman edecektir. 1881'de II. Abdülhamit'in bu konuda bir yasa çıkarttığı da bilinmektedir. 1900 yılında kadınların, babaları veya oğullan ile dahi "sokakta beraber dolaşamayacakları" buyurulacaktır.
Ama aynı dinin kitabına göre savaştığın bir ülkenin kadınlarına istediğin gibi saldırabilir, esir-cariye edebilir, istediğin gibi seks yapabilirsin. Ve bu helaldir. Siz siz olun kızlı erkekli sevgili olarak gezmeyin, haramdan kaçının :sssssss
"Mutlu olmamız için gerekli her şeye sahibiz, ama mutlu değiliz. Bir şey eksik. Etrafa bakındım. Ortadan kaybolduğunu kesinlikle bildiğim tek şey, on-on iki yıldır yaktığım kitaplardı. Bu yüzden, kitapların faydası olabilir diye düşündüm."
Filmi de var ama okuduktan sonra izleyin. Filmi önermemin sebebi sonuna doğru bazı göndermeleri çok güzel işlemiş olmaları. Çok güzel bir distpopik eserdir.
Tarımcı toplumların toplumsal örgütlerinin, ahlak düzenlerinin, törenlerinin ve mitolojilerinin en büyük endişesi bireyciliğin görünümlerini bastırmak olmuştur... Bitki yetiştiricilerin ritlerinde vurgu grup üstündeyken avcılarınki bireydedir.