Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
256 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Fotoğraf Üzerine
Susan Sontag, Fotoğraf Üzerine kitabının sunuşunda bu kitabın yazımına dair her şeyin bir denemeyle başladığını belirtiyor. Daha önce bir dergide yayımlanan fotoğrafların anlamı ve gelişim seyri hakkında bir dizi deneme üzerinde çalışarak bu denemeleri, dergi editörü arkadaşı Robert Silvers ve Barbara Epstein’in teşvikleri ile bir kitap haline
Fotoğraf Üzerine
Fotoğraf ÜzerineSusan Sontag · Agora Kitaplığı · 2011209 okunma
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Fotoğraf, Whitmancı olumlamadan epeydir kopmuş (fotoğrafların nasıl aydın, yetkin, aşkın bir nitelik taşımasını amaçlayabileceğini anlamaya çalışmayı da bırakmış) olduğundan dolayı, Amerikan fotoğrafının (ve Amerika kültüründeki başka pek çok şeyin) en iyi örnekleri, sürrealizmin avuntularıyla oyalanır konumuna düşmüştür ve bu süreçte Amerika, özünde sürrealist bir ülke olarak yeniden keşfedilmiştir."
Sayfa 60 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Reklam
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Materyalist uygarlığa kafa tutmak için fotoğrafçılığa sarılan Stieglitz, Rosenfeld'in sözleriyle, 'tinsel Amerika'nın bir yerlerde var olduğuna, Amerika'nın Batı'nın mezarı olmadığına inanan adam'dı. Oysa Frank ve Arbus ile çağdaşlarından birçoğunun üstü kapalı hedefleri, Amerika'nın Batı'nın mezarı 'olduğunu' göstermekti."
Sayfa 60 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Makinesiyle dünyanın kefaretini ödemeye ahdedmiş bir fotoğrafçı olan Stieglitz, modern maddi uygarlığın kendisini uğrattığı şoktan bir türlü çıkmamıştır. Nitekim, 1910'larda New York'u neredeyse donkişotvari bir ruhla (gökdelen/yeldeğirmeninin karşısına fotoğraf makinesi/mızrağını çıkararak) fotoğrafladı. Paul Rosenfeld'e göre, Stieglitz'in çabaları 'kesintisiz bir olumlama'ydı. Fakat bu Whitmancı arzular sonunda sofulaştı: Fotoğrafçının kendisi, gerçeklik hamiliğine soyunur hale geldi."
Sayfa 59 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Yarım yüzyılını şişelerin natürmortlarını yapmaya hasretmiş bir ressam olan Giorgio Morandi'nin modern Avrupa resminin tarihinde nasıl özel bir yeri varsa, Arbus da aynı çerçevede ve sözcüğün en sınırlayıcı anlamıyla bir 'auteur'dür."
Sayfa 58 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Arbus'un fotoğraflarında gazeteciliğe, hatta sansasyonelliğe dahil görünüyor izlenimi uyandıran yanlar, o fotoğrafları sürrealist sanatın (grotesk olanı seçen beğenileri, malzemeleri karşısında açıkça ifade edilmiş masumane yaklaşımları ve ayrımsız her türlü konu ve malzemenin 'object trouvés'den [bulunmuş nesneler] ibaret olduğu iddialarıyla sanatın bu akımının) ana geleneğine sokmaktadır."
Sayfa 57 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Reklam
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Arbus'un kendini en yakın hissettiği fotoğrafçı (...) Weegee'dir. Weegee'nin fotoğrafları gerçekten de altüst edici nitelikte görüntüleri yakalamıştır, onun kentsel bir duyarlılığı vardır, fakat her iki sanatçının, yani Weegee ve Arbus'un çalışmaları arasındaki benzerliklerin bittiği nokta da burasıdır."
Sayfa 57 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Arbus'un deneyim edinme ve bu suretle gerçeklik duygusunu yakalama yolu, fotoğraf makinesiydi. Burada 'deneyim'le kastedilen şeyse, maddi zorluklar yaşamak değilse bile, en azından psikolojik zorluklar çekmiş olmaktı; başka bir anlatımla, güzelleştirilmesi mümkün olmayan çokça deneyim edinmiş olma; tabu, sapkın ve kötü sayılan şeylerle defalarca yüz yüze gelme şokuna uğramaktı."
Sayfa 53 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Arbus'un görüşünce, fotoğraf makinesi bilinmeyen şeylerin fotoğrafını çeker. Peki, ama kim(ler)in nezdinde bilinmeyen şey(ler)dir bu? Korumalı hayatlar süren, ahlakçı ve sağduyuya dayalı tepkiler verecek şekilde eğitilmiş kişiler nezdinde bilinmeyen şeyler, demek gerekir burada."
Sayfa 53 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"İnsanların fotoğrafını çekmek -Arbus'a göre- ister istemez 'zalimce', 'adice' bir şeydir. Önemli olan, bu gerçeği bilmiyormuş gibi davranmamaktır.
Sayfa 51 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Reklam
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Modern sanatın önemli bir kısmı, 'korkunç olan şey'in eşiğini alçaltmaya hasredilmiştir. Eskiden -çok fazla şok edici, acı verici ya da sıkıntı doğrucu oldukları için- görmeye ya da duymaya dayanamayacağımız şeylere alışmamızı sağlayan sanat, ahlakı (yani, duygusal açıdan ve doğası gereği dayanılmaz olan şeyler ile bu nitelikte olmayan şeyler arasında belli belirsiz bir ayrım çizen psişik gelenekler ve kamusal yaptırımlardan oluşan o yapıyı) değiştirir. Tiksinmenin tedricen bastırılması bizi oldukça formel bir hakikate yaklaştırır, sanatın ve ahlakın yarattığı tabuların keyfi olduğunu ortaya koyar."
Sayfa 50 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Arbus, kendi acısını nakletmek amacıyla kendi içine dalan bir şair değil, acılı görüntüler 'toplamak' amacıyla kendini cesaretle dünyaya fırlatan bir fotoğrafçıydı. Acının yalnızca hissedilmekle kalmayıp bir de peşine düşülmesinin, mutlaka anlaşılır bir izahının olması da gerekmez üstelik. Reich'e göre, mazoşistin acıdan duyduğu zevkin kaynağı, acıyı sevmemesi değil, güçlü bir duygulanımın -acı aracılığıyla- yakalanabileceği umududur; duygusal ya da duyusal analjeziyle (acı yitimiyle) engellenmiş kimseler, acı çekmeyi hiçbir şey hissetmemeye tercih ederler. Gelgelelim, insanların niçin acının peşine düştüğünün, Reich'ın yorumuyla taban tabana zıt -ama aynı derecede geçerli- bir açıklaması daha bulunur: İnsanlar acının peşine daha çok değil, daha az hissetmek için düşerler."
Sayfa 49 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Sanatçının eski devirlere ait romantik görüşünce, cehennemde bir mevsim geçirme gözüpekliğine sahip herkes, oradan canlı dönmeme ya da psikolojik hasarlarla geri gelecek olma riskini göze almış demektir. On dokuzuncu yüzyıl sonu ve yirminci yüzyıl başındaki Fransız edebiyatının kahramansı avangardizmi, cehenneme yaptığı yolculuklardan sağ geri dönemeyen sanatçılarla ilgili unutulmaz bir panteon sunmuştur hepimize. Yine de, bir fotoğrafçının her zaman kendi isteğine dayalı faaliyetleri ile bir yazarın aynı derecede istekli olmasını gerektirmeyen çalışmaları arasında ciddi bir farklılık bulunduğunu belirtmek gerekir."
Sayfa 48 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Hayatına intihar ederek kendi eliyle son vermiş olması, Arbus'un fotoğraflarının dikizcilik amacıyla değil içtenlikle, soğuk bir bakışla değil müşfik bir yakınlıkla çekildiğinin nihai kanıtı sayılmıştır. Arbus'un intiharının başka bir sonucuysa, fotoğraflarının kendisi açısından bir tehlike teşkil ettiğini ispatlarcasına, daha yıkıcı bir anlamla yüklenmesi olmuştur."
Sayfa 47 - agorakitaplığıKitabı okuyor
Fotoğraflardan bakılınca, puslu görünen Amerika
"Portre fotoğraflarının olağan sayılan retoriğinde, kameraya bakmak bir ağırbaşlılık, samimiyet ve içindeki özü açığa çıkarma eğilimi işaretidir. (...) (Siyasetçiler açısından, üç çeyreklik bakış daha münasip sayılır - bu, yüz yüze gelmekten ziyade dikkati ayarlayan bir bakıştır ve onu kendisine bakan kişiyle, yani şimdiki zamanla bir ilişki kurmak yerine, daha soylu bir duruşla ilgisini geleceğe yönelten bir bakıştır.)
Sayfa 46 - agorakitaplığıKitabı okuyor
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.