Gösterim, ivedi beklentilerden oluşan sonsuz bir şimdi yaratır: bellek, gerekli ya da istenir olmaktan çıkar. Belleğin yitirilmesiyle birlikte, anlamın ve yargının süreklilikleri de yitip gider bizim için. Fotoğraf makinesi bizi belleğin yükünden kurtarır. Bizi Tanrı gibi gözler; bizim yerimize de gözlemde bulunur. Gene de hiçbir tanrı bu ölçüde sinik olmamıştır; çünkü fotoğraf makinesi, unutulsun diye kaydeder. (John Berger/ O Ana Adanmış)
Görme Kültürü serisinin ikinci kitabında 23 makale yer almakta. Yazarın fotoğrafın, fotoğrafçı açısından bir analizini yaptığı birinci bölümde, fotoğrafın dilinden, gözlemin önemine, fotoğrafçının bundaki rolüne, duygular üzerinde durmuş. Politikanın gizli yüzü başlıklı ikinci bölümde ise tarihsel serüveninden kültürel özelliklerine, evrenselliğine, fotoğrafın kullanım alanlarına kadar pek çok konuya değinmiş. Fotoğrafla ilgilenen biri olarak keyifle okudum.