Bergson « doğa bizi, menzil-i maksuda e riştiğimizde çok bariz bir i şaretle u yarır; o i şaret n eşedir» 1 3 der.
Nietzsche'de bir tür " neşe e stetiği" bulunur: Y aratıcı eylem yoluyla sanat, a yrıcalıklı bir deneyim olan n eşeyi meydana getirir ve bize, i nsanın kendini sürekli yeniden y aratması süreci e trafında, kendi h ayatını bir sanat eseri haline getir-mesinden ibaret olan " başarılı bir hayat modeli" sunar.
Reklam
Hayatınızı o lduğu haliyle sahiden kabul ediyor musunuz? Nietzsche'ye göre c evabınız, ş ayet onu b aştan sona a ynı ş ekilde tek-rar y aşamaya r azıysanız olumlu o lacaktır. Ş en Bilim'in m eşhur 341p aragrafında " aynının ebedi d önüşü" hu-susunda ş u imgeyi ortaya koyar: Hayatınızın, en ufaka yrıntılarında, a ynı problemlerle, a ynı sevinçlerle, a ynı kederlerle, a ynı i lişkilerle, a ynı h astalıklarla, t ıpkı y aşa­ m ış o lduğunuz haliyle sonsuza kadar yeniden üretildi-ğ ini hayal edin. Saf bir n eşeye a çılan [ hayatınıza i lişkin] hakiki bir r azı olma halinde iseniz, hiçbir ş eyden p iş­ m anlık duymadan, h ayatınızın bu yeniden yeniden b aş­ lama durumunu kabul edersiniz
Bu, Nietzsche'nin "amor fati", yani "kader sevgisi" d ediği, b aşımıza geleni sevme, ondan sadece ş ikayet etmeme hali olarak kut-lu bir "evet"tir, mutlak bir r ızadır.
Böylece Spinoza sevinci « insanın daha az bir mükemmellik halinden daha büyük bir mü-kemmellik haline g eçişi» diye t anımlar.
Peki neyi mi gözlemler, ş unu: «Her ş ey, varolma kudretine göre, kendi varolma halini korumaya çaba-lar»10. Bu çaba (Latincesiyle conatus), Spinoza'dan yak-l aşık olarak iki a sır sonra biyoloji biliminin de teyit e deceği evrensel bir hayat kanunudur.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.