Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şaşırdık mı? Freud'a
Freud'a göre sanatkâr gücünü, ne olağanüstü güçlerin fisildadıği ilhamdan ne doğuştan getirdiği yeteneklerinden ne de gözlem gücünden alır. Sanatkârın gücü, bilinçaltında saklı duran gerçekleştirilememiş istek ve ihtiraslarını sanatın diliyle ifade edebilmesindedir.
"Aşk sarhoşluğunu", Freud'a göre "bütünüyle bir formülle özetlemek mümkündür : Nesne, 'ben' idealinin yerine geçmiştir."
Sayfa 21
Reklam
Freud'a göre sembol dili, her türlü duyguyu ve düşünceyi açıklamaya yarayan bir araç değil, yalnızca ilkel ve güdüsel arzulara anlaşılabilirlik sağlayan bir yardımcıdır. Bu anlayışa göre, sembollerin bir çoğu cinsel kökenlidir, örneğin erkeğin cinsel organı; sopa, ağaç, şemsiye,bıçak, kalem, çekiç ya da benzeri başka eşyalarla sembolize edilmektedir. Burada sembollerin biçimleri ve işlevleri arasında bir benzerlik vardır. Kadının cinsel organı ise; mağara, şişe, kutu, kapı, mücevher kutusu, bahçe, çiçek ve buna benzer sembollerle tanımlanırlar.
Sayfa 90
Freud'a göre kız çocuklarının cinselliği tamamen erkeksi bir nitelik taşır. Bu durumda kız çocuğunu küçük bir erkek çocuk olarak kabul etmemiz gerekir.
Rüya, Jung'un tanımladığı gibi bir "mitoloji imparatorluğu" değildir. (Jung'a göre bu, kalıtımla kazanılan tecrübelerin oluşturduğu bir imparatorluktur.) Ama aynı zamanda rüya, Freud'un savunduğu akıldışı kökenli ve libido destekli arzuların tatmini de değildir. Rüyayı daha çok, demin anlattığımız "düşüncelerimiz ve duygularımız yaptıklarımız tarafından etkilenir .. prensibi açısından ele almak gerekir.
Sayfa 45
"Freud'a göre tüm içgüdüsel isteklerin engellenmeden doyurulması, ruh sağlığı ve mutluluk verecektir. Ne var ki klinik gerçekler, tüm yaşamlarını hiçbir sınır tanımadan cinsel doygunluk peşinde koşmakla geçiren erkek ya da kadınların mutluluğa ulaşamadıklarını ve çoğunlukla nevrozlu çatışmalar ve hastalıklardan acı çektiklerini göstermektedir."
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Freud, kitapta Musa’nın kökenlerinin gizemini çözmeye çalışır. Doğuştan aristokrat Mısırlı olduğu iddia edilen Musa daha sonra tek tanrılı dine sahip Yahudiler tarafından yönetici olarak seçilmiştir. Freud'a göre yönetim kademesinde başta olmayı ve sert bir otoriteyi talep eden Musa, Musevi isyanında katledilmiş ve yerine yine Musa olarak adlandırılan, daha esnek bir lider geçirilmiştir. Ancak, parricidal eylem tarafından işlenen öldürme eylemindeki suçluluk ağır gelmiş ve sonuçta Yahudiler arasından iki kişi anılarında yer alan bilgileri bir araya getirerek, orijinal Musa tarafından verilen dine geri dönmüştür. Burada Freud’un dini kökleri ve babasının otoritesi konusundaki belirsiz duyguları, yazarın gerçekten farklı, oldukça hayali bir hikâyeyi anlatmasına olanak sağlar.
Sayfa 30 - Der Mann Moses und die monotheistische ReligionKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.