Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mugire

Savaş budur: Tanrı insanların müziğini dinlemeye geç kaldığında, kaderin düğüm olmuş çok fazla sayıdaki ipini aynı anda çözmeyi başaramadığında yaşanandır.
Reklam
Neden kimse süt kutusunun kenarına ölümü çizmemiş ki!
İmran söze girdi:”Ayakkabıya bak! Sanki ezilmiş halkların derisinden yapılmış.”
Sayfa 161Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dil aczi yüzünden içimdekileri anlatamıyordum. Tekerlekli sandalyeye mahkumdum sanki.
Oysa benim gözyaşlarım topraksı yüzümde kirli birer iz gibi duruyordu.
Reklam
İnsanların tecrübe dediği şey müzmin bir hastalıktı. Ne öldürüyor, ne de bir türlü iyileşiyordu. Kimi zaman tahammül sınırlarını aşıyor olsa da elinden kurtulmak imkansızdı. Nereye gitse insanın peşinden geliyor, bir an boşluk bulunca insanı gafil avlıyordu. İnsanların yeni bir sayfa açmak dedikleri şey, kötü bir şakadan ibaretti.
Sayfa 169Kitabı okudu
Dünyalar dolusu aşk bir eve nasıl sığabilir? Şu balkon titreyip sarsılmadan, caddenin ortasına yığılmadan, gökyüzüne savrulmadan benim aşkımın ağırlığına nasıl dayanabilir? Ona adım adım yaklaşmak için derlediğim tonlarca bulutu şu küçücük oda nasıl taşıyabilir? Bu duvarlar nasıl dayanabilir taşkın neşemin karşısında? Onun ışığına pervane olup ufuktaki son noktaya değin kanat çırpıyorken pencereler nasıl tuzla buz olmaz?
Sayfa 141Kitabı okudu
Bütün bu değişim ötesindeki varlıklara bakarken, aslında değişikliklerden nefret ettiğimi fark ediyorum. Etraftaki eşyaların çehresi değiştiğinde, kendini dağıtmak zorlaşıyor.
Çocukluk karanlık ve bodrum katına kapatılıp, unutulmuş küçük bir hayvan gibi devamlı inliyor. Soğuk havada buharlaşan nefesin gibi ağzından tütüyor, bazen çok küçük, bazen çok büyük geliyor. Asla tamamen uymuyor. 
Çocukluk tabut gibi uzun ve dar, kendi kendine içinden çıkmak mümkün değil.
Reklam
Görülür uzadıkça göğe teması ağacın gökle teması gökten temaşası dudakları öptükçe alnından toprağın bütün kemikler birden amin iklimlerin dizlerinde damlalardan bir sicim boşandıkça ayaklar tutmaz eller hiç nasıl kavuşur gövdesine nasıl duâdır dudaklar kıpırdamaz öyle bir amin
gençlik kafama bir çuval gibi geçirildi hangi dilde sesleneyim kainata dudaklarım toy
Canımızın ne zaman acıyacağına gerçekten kendimiz karar veririz.
Sayfa 215Kitabı okudu
akşam çökerken bir çığlık koptu güneşten ve tanrı bu çığlığı tuttu ve kadına verdi ve kadın doğurma yeteneğine sahip oldu, ondan bir erkek çocuk doğurmasını istedik ve adını adem koyduk ve ona sorduk, ey adem sana cehennemin ne olduğunu anlattılar mı, cehennem bugündür, bir insanın kahkahasını bir insanın gözyaşına karıştırdığımız yere bugün adını verdik
Sayfa 267Kitabı okudu
sessizlik planladım misafirlere zor pazartesiler geçsin kızlar sokaktan istediği erkeği seçsin diye çünkü blues az anlıyor musun haleluya demeden olmaz haleluya demeden olmaz
Sayfa 144Kitabı okudu
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.