Önce Üstad'ın kendi kaleminden kitabın yazılma amacını anlamaya çalışalım;
"Thoreau, ABD'nin Meksika'ya karşı yürüttüğü emperyalist savaş sırasında konan nüfus başına vergiyi, 'ödediği dolar bir adam öldürmek üzere, başka bir adam veya tüfek satın almaya yaramasın' gerekçesiyle vermeyi reddedince bir gece hapiste yattı. Kendisinden ondört yaş büyük olan ve birçok özgürlükçü düşünceyi kendisiyle paylaşan Ralph Waldo Emerson, telâşla arkadaşını görmek üzere onun hücresine girdiğinde aralarında şöyle bir konuşmanın cereyan ettiği anlatılır:
-"Henry, neden buradasın?"
-"Waldo, sen neden burada değilsin?"
Bugün, yukarıdaki her iki sorunun Türkiye'de muhatabı bulunup bulunmadığını anlamak durumundayız."
Sanırım bu pasaj kitabı okutmaya yeterli olur ancak yine de birkaç söz israf etmek isterim. Üstad, kitabında, önce şiire sonra sosyalizme en sonda İslâm'a neden yöneldiğini, yönelmenin yalnızca bir yüz çevirme olmasıyla bir dönüş olması arasındaki farkı, neden durduğu yerde durduğunu, onun durduğu yerde durduğunu iddia edenlerin nasıl bir duruş sergilediğini ve onun durduğu yerin karşısında duranların neden yanında durmadığını anlatıyor. Durulması gereken yer ve duruş, yeteri kadar önem vermediğimiz şeyler bunlar.