Zaman ve mekandan bağımsız bir savaş ortamında anneannesine emanet edilen ikiz erkek çocuklarının böyle bir coğrafyada varolup, yaşamlarını devam ettirebilmek için trajik, dramatik ve rahatsız edici öge, durum ve olaylar karşısında duruş ve davranışlarını gayet sade ve yalın bir dille anlatan "Büyük Defter" kitabından sonra okuyucunun gerçeklik algısını karıştırarak farklı zaman ve mekanlarda yolculuk yapmasına olanak sağlayan "Kanıt" kitabı ve son kitap "Üçüncü Yalan" ile okuyucusunu "gerçek mi? Hayal mi" ya da "hangisi gerçek? Hangisi hayal?" ikileminde bırakan bir kitap.
Duygu yönetimi anlamında tecrübeler edinebikeceğimşz farklı bir anlatıma sahip bir kitap...
Bir insanın hayatının bir saat, birkaç dakika veya birkaç saniye içinde değişmesi için genç olmasına gerek yoktu. Hayat durmadan, hem çok hızlı hem de çok yavaş, hiç beklemediğimiz şekillerde değişebiliyor ve bu, hiç beklemediği bir anda da bir ömür boyu bunu değiştirmek için çabaladıktan sonra da olabiliyordu. Hayat değişip dönüşebilir, ters yüz olabilir, ileriye ya da geriye sarabilir ya da tamamen farklı birşeye dönüşebilirdi. Ve bu, yaştan bağımsız olarak ve daha da önemlisi zamanı umursamadan gerçekleştirdi.
Hayatı değiştirecek anlar, saniyelerden on yıllara kadar uzayabilirdi.
Bu, hayatın sihrinin bir parçasıydı. Ya da yaşamanın.....