Bu manzumeleriyle Hadikat-i Süeda'sından Fuzûli’nin Şiiü’lmezheb olduğunu tezâkir-i şuarâ (1) sâhiblerinin, fakat Şîiü’l-mezheb bulunanları ihsâs (2) ediyorlar. Köprülüzâde Mehmed Fuâd Bey de, Sünnî ve sünnevî olduğu hâlde, bu kanâattedir. Şâirin Dîvânı’na yazdığı mukaddime-i mufassalada,(3) hepsinden ileriye giderek Fuzûli’nin Şiiliği bir hakikat-i tarihiyedir diyor. Ve sözünü te’yid için Divânı’nın bazı muhteviyâtıyla (4) ihticâc (5) etmek kâfi olduğunu söylüyor. Mehmed Fuâd Bey’e göre Fuzûli’nin naatlarında ilk üç halifeden asla bahsetmemesi delil-i teşeyyu’ (6) olabilirmiş. Hâlbuki Sünni şâirler dört halife hakkında ekseriyâ ayrı ayrı naatlar yazdıkları gibi Hazreti Peygambere âid naatlarmda da mutlaka onlardan bahsederler(miş).
Yukarıda asla, ekseriyâ, mutlaka kelimelerinin altlarına birer hatt-ı butlân (7) çekerek şu üç kelimeye nazar-ı dikkati fazla celb etmek istedim. Çünkü bunlar Mehmed Fuâd Bey’in kaleminden aynen çıkmıştır.