“Hayatla hayal arasında mesafe ,bir harften çok daha fazlasıdır ey derviş!Ömür kuşunun tüyleri birer birer uçup gitti.Okuduğun yüzlerce kitap,hatmettiğin bir o kadar harita ve tekellüm etmek için didinip durduğun türlü ecnebi lisanları…Deyiver hele;ne kaldı onlardan geriye?
Ne zaman bir şey sorsam ,bir şey danışsam bunu nasıl yapayım desem;”Çok düşünme,âlemin sahibi var,bırak o düşünsün “diyordu.Ne sorsam,ne anlatsam aynı cümle.”Çok düşünme ,âlemin sabi var,bırak o düşünsün.”
Ağızdan çıkan hiçbir dua kaybolmaz,olmuyorsa zamanı vardır.Yahut Allah daha iyisini,daha güzelini kararlamıştır.Ama dua kaybolmaz.Elbet bir gün kabul olur.
Neşe bulaşıcıdır falan diyorlar.Yalan.Neşe kolonya gibi bir şey.Döküyorsun,o an ferahlıyorsun.Sonra uçup gidiyor burnundan,elinden,üzerinden.Kasvet öyle değil ama,zamk gibi,bulaşıyor ve dokunan herkese yapışıyor.
Bir şey olsa da herşeyi unutuversem.O dediğim şeyin adı ölüm.Ben senelerdir onu bekliyorum.Gelse hemen gideceğim.Bana sorsalar bir gün daha fazladan ömür istemem.Ama soran yok işte,uzattıkça uzatıyor Yaradan ömrümü.Ben her sabah uyanıp”Hazırım Rabbim”diyorum,”gel al canımı”Gelen giden yok daha.