"Kitapların zihinde değil, bedende yer edindiği fikrine sık sık kapılırım. Ya da belki zihnimizin ucundaki bir hatırada saklıdırlar. Tam olarak hatırlayamasam da kimi cümleler ve hikayeler bir seçimle karşı karşıya kaldığımda bana yardımcı oluyor. Yaptığım hemen hemen tüm seçimlerin temeli okuduğum kitaplara dayanıyor. Önceden okumuş olduğum kitapları hatırlayamıyorum ancak üzerimdeki etkileri baki. O halde bu, hatırlamaya özen göstermem gerekmediği anlamına gelmez mi?
"İrade veya tutku gibi kelimelerin ne anlama geldiğini irdelememeye karar vermişti çünkü güvenmesi gerekenin, benliğini yönlendirmek adına sürekli tekrar ettiği bu kelimeler değil, kendi sağduyusu olduğunu anlamıştı."
"Kuyunun içinde doğrulmanı umuyorum. Sadece bir dene diyorum. Sonrasında ne olur kimse bilemez. Kimse bilemeyeceği için bir şans tanı istiyorum. Ayağa kalkarsan ne olacağını merak etmiyor musun?"
Bu başlık altında çoğunluğu Koreceden olmak üzere -bir kısmı İngilizce- Türkçeye çevirisi yapılan edebiyat alanındaki kitapları ekleyeceğim. Benim gibi Kore Edebiyatı sevenlerin faydalanmasını umuyorum. :)
1.
"Başkaları için çalışıyor olsam bile kendim için de çalıştığımı unutmamalıyım. Bunu kendim uğruna yaptığım için üstünkörü yapmamalıyım. Bundan daha da önemlisi, çalıştığım anda da, çalışmadığım anda da benliğimi kaybetmemeliyim. Çalışma hayatım tatmin edici de, mutlu edici de değilse, her günüm anlamsız ve acı vericiyse, başka bir iş bulmam gerektiğini unutmamalıyım; çünkü ben, bana verilen tek hayatı yaşıyorum.
⛓️💥
Son dönemde canım tatlı bir şeyler çektiğinde (ki bu sık başıma gelir) aynı şeyi yapıyorum: en basitinden bir pandispanya. Her yaptığımda da sadece dört-beş malzemenin bir araya gelip bu kadar lezzetli bir şey ortaya çıkarmasına şaşıyorum.
Ve keyif almamız için illa büyük büyük şeylere ihtiyacımız olmadığına inanmamı sağlıyor bu. Hyunam-Dong Kitabevi gibi..
.
Youngju başkalarının imrendiği düzenli bir hayata sahiptir ama her şeyi bir kenara bırakıp kitabevi açar. Bir mahalle arasında, çok da büyük olmayan bir kitabevi. İlk başlarda geleni gideni çok olmaz, sonra Youngju başka açılardan bakmaya başlar dükkanına. Orayı daha sıcak bir hale getirir yavaş yavaş.
Müşterilerle, çalışanıyla, kahve servisleriyle ışıldar Hyunam-Dong Kitabevi.
.
Hayata dair kısacık ama sakin anların ne denli önemli olabileceğini biliyoruz birçoğumuz. Hwang Bo Reum da biliyor üstelik aktarabiliyor da! Her karakterinin kendi sesinin olduğu, okuru mekana dahil eden, başlangıç ve sonun değil sürecin tadına yoğunlaşan bir kitap Hyunam-Dong Kitabevi. Konfor alanıma hemen girip yerleşti bile.. Kitapları seven, cesur kararlar alabilen, bir fincan kahvenin gülümsetebildiği karakterler bana çok iyi geldi..
.
Nilay Özeser çevirisiyle ~
Kitap gerçekten çokk güzeldi. Kısaca konusundan bahsedecek olursam tükenmişlik hissiyle eski hayatını bırakıp hyunam dong adlı bir mahallede kitabevi açan Youngju'nun yaşamını okuyoruz. Youngju ile beraber etrafındaki insanların da hayatlarından birtakım şeyler öğreniyoruz tabi ki.
Kitapla ilgili en çok hoşuma giden şey verdiği huzurlu atmosfer. Okurken kendimi sanki kitabevinde karakterlerin yanıbaşlarındaymışım orada kitabevinden biriymişim gibi güvende hissetmek çok hoşuma gitti.
Kitapta her bölümde hayatla ilgili farklı bir sorgulamaya yer verilmiş. Belki hepimizin zaman zaman aklımızdan geçen konulardı bunlar ama bir kitabın üzerinden okumak hele ki sıkmadan yormadan aktarılınca daha anlaşılır hale geldi. Sonuç olarak alın okuyunn eminim ki sizin de yaşamınıza dokunacak bir bölümü mutlaka vardırr.
Bir de şunu ekleyeyim: kitabı lütfen sindire sindire acele etmeden okuyun çünkü içinde olay örgüsünden ziyade yukarıda da bahsettiğim gibi düşünce yoğunluğu mevcut. Bunları anlayarak üzerinde düşünerek okumak bence daha keyifli
Yeongju, hayatına sıfırdan başlamak üzere, eşinden boşanıp, işinden istifa ediyor ve ardından hyunam-dong kitabevini açıyor. Kitabevinde kitap kulüpleri düzenleniyor, yazar-okur buluşmaları yapılıyor. Başlarda kitabevinin geleceğine dair endişe duyuyor ve kendini mutsuz hissediyor ama kitaptaki diğer tüm karakterler gibi o da zamanla kendi amacını buluyor. Kitabevi kendi sıcak ortamını yaratırken gelen müşterilere de bir ışık kaynağı oluyor. Hayatında bir yol ayrımında olanları, geleceğiyle ilgili ne yapacağını bilemeyenleri bir araya getirip birbirlerine yaslanmaları için sakin bir ortam yaratıyor. Otuzlarında mutsuz hissettiği bir evlilikte sıkışıp kalmış bir kadına, yeni mezun olmuş ve ne yapacağını bilemeyen bir çocuğa ve yıllarca özel sektörde çabalayıp hiçbir ilerleme kaydedemeyen umutsuz bir kadına, gün içinde nefes alabilmek için uğradıkları bir sığınak haline geliyor.
Yazar vermek istediği mesajı direkt vermiyor, karakterler üzerinden minik bir diyalogla gizlice veriyor ve en sevdiğim şey bu oldu. Kitap size dolaylı yoldan birçok soru sordurabilir. Gerçekten mutlu muyum? Mutlu olduğum bir işi mi yapıyorum? Geleceğe dair planlarımı içimden geldiği gibi mi kurdum yoksa ailemi mutlu etmek için mi ?
Yaklaşık 16-17 yaşındayken “ Küçük mucizeler dükkanı” diye bir kitap okumuştum, o kitabın içeriğini çok hatırlamıyorum ama genel olarak aynı duyguları hissetmiştim. Çıkmazda hisseden, sıkıntılı süreçlerden geçen insanların birbirine şifa olduğu hikayeler, sıcak ortamlar.
Büyük olayların olmadığı, sakin ve insanı rahatlatan bir metin arayışındaysanız, hyunam dong kitabevi sizin için.