Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gaye Erdoğmuş

Gaye Erdoğmuş
@gayeerdogmus
41 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Seni ben öldürmüşüm, öyle söyledin. Sen de peşimi bırakma, öldürülenler katillerinin peşini bırakmazlarmış. Ben hayaletlerin yeryüzünde dolaştıklarına inanıyorum. Her zaman benim yanımda ol. Dilediğin kılığa gir, delirt beni... Yalnız, içinde seni bir türlü bulamadığım bu çukurda beni bırakma.
Sayfa 203 - Parıltı yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Herkes ne kadar kibirli, saf ve koyun gibi. Hiç kimse inanmaya alışmadığı şeylere inanmıyor.
Sayfa 48 - Can Yayınları
480 syf.
·
Puan vermedi
Christine
ChristineStephen King
8.6/10 · 1.364 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kadın perişan oldu, ahh... diye inledi Ahh, bu yüzük çehresindeki Bunca parıltıya ve parlaklığa rağmen Esirliğin ve köleliğin halkasıdır.
Sayfa 8 - Telos Yayıncılık
Reklam
Gaye Erdoğmuş
@gayeerdogmus·Bir kitabı yarım bıraktı
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig
8.3/10 · 55,2bin okunma
Demem o ki İşim olmaz karanlıkta kol gezen korkak fısıltıyla Ben gündüzden söz ediyorum, ardına kadar açık olan pencereden
Sayfa 42 - Islık YayınlarıKitabı okudu
Nerede ki devlet ve muhabbet var, nerede ki hal var makam var, orada kıskançlık vardır.
Sayfa 26 - Timaş Yayınevi
Çöl ile başlasın bu hikaye. Çünkü başlangıçta susan çöl, üzerinden geçenden geriye, bir ölüm bırakmıyorsa eğer, bir hikaye bırakıyor.
Sayfa 19 - Timaş Yayınevi
Sevginin yanılgısı yok. Yanlış olan neyi sevdiğini bilmemek ve yolu yanlış çizmek.
Sayfa 15 - Timaş Yayınevi
Reklam
Gel gör ki, sırf karşında oturduğu için bir adamın yeteneğini pohpohlamak bütün yalanların en bağışlanmazıydı; çünkü bu onu yüreklendirmek demekti, gerçek yetenekten yoksun birini yüreklendirip hayatını harcamasını telkin etmekti. Çok insan yapar bunu, dostlar ve arkadaşlar özellikle.
Sayfa 297 - Parantez Yayınevi
Başkalarının duygularını hayret verici şekilde hiç dikkate almadan gerçeği kovalamak, medeniyetin ince tülünü böyle hoyratça, bu kadar vahşice parçalamak Bayan Ramsay'in gözünde öyle korkunçtu ve insanın terbiye sınırlarını öyle zorluyordu ki, hiç cevap verme gereği duymadan, sersemlemiş ve körleşmiş bir şekilde, sanki bilye büyüklüğündeki sağanak yağmur damlalarının altında kalmak, başından aşağı kirli su dökülmesine göz yummak istercesine kafasını önüne eğdi. Söylenecek hiçbir şey yoktu.
Sayfa 40 - Turkuvaz yayınevi
242 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.