Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beni lütfunla şehâ hürrem ü şâdân eyle Gonçe-i hâtırımı gül gibi handân eyle * Ey şâhım, beni lütfunla sevindir, memnun eyle. Gönlümün goncasını gül gibi güldür (açtır). ***Katı’ Sanatçısı, Mahmud el Gaznevî: İstanbul Üniversitesi Nâdir Eserler Kütüphânesi’nde bulunan 1685 tarihinde Sultan 4. Mehmed için hazırlanmış olan “Tuhfe-i Gaznevî” adlı albümü ile tanınmaktadır. 120 sayfadan oluşan eserin cildi, hattı, şiirleri, kâğıt oymaları, tezhib ve minyatürleri dâhil olmak üzere tamamı Gazneli Mahmud’a aittir. Her sayfa birbirinden farklı zengin bir içeriğe sahiptir. Eserden elde edilen bilgilere göre sanatkâr aslen Gazne’li bir Türk olup İstanbul’da yaşamış ve bir süre Bosna’da bulunmuştur. Mûsikî ile de meşgul olduğu tahmin edilmektedir. Albümdeki bir şiirinde Bursa’lı Fahrî’ye karşı bu eseri ile övünmektedir. Sanatkârın bilinen başka bir eseri mevcut değildir.
Renk ve yönler.
Türkçede bazı renkler aynı zamanda yön ifade eder: Kara: kuzey Kızıl: güney Gök (mavi): doğu Ak: batı 📌Bunun için Karadeniz siyah değil, kuzey denizidir 📌Akdeniz/Ege batı denizi 📌Kızıldeniz güney denizi Osmanlı tarihlerinde sıkça geçen Kara Boğdan da Kuzey Boğdan'dır. (Bugünkü Moldova ve civarı) Tarih kitaplarında okuduğumuz Kara Hunlar esmer falan değil, Kuzey Hunları'dır. Ak Hunlar da güney. Kara Hıtaylar da bu böyledir. Ama her "kara" kuzey değildir. Kara aynı zamanda Türkçede güç ve yücelik ifade eder. Türk hükümdarları bunu kullanır. Gazneli Mahmud kendisi için "Kara Han" der. Sıkça "kara" unvanını kullandıkları için de Karahanlı Devleti'ne bu isim sonradan verilmiştir. @tarihlugati
Reklam
Vakit gelir dost, düşman olur ancak düşman asla dost olmaz. Gazneli Mahmud
küfrün kemerinin bir delik daha sıkılması ve ruhu sıkması üzerine
dört nala koşuyorum bir piramidin içinde hindistan'da gandhi'ye sinkaf ediyorum hani nerede brahmanlar ve kşatriyalar? militarist mi olmak elzem paryalıktan azad için? üzerime giydiğim 114 suret var fecrde gülümsüyorum, kuşlukta hüzünlü metropolde sahte gülücükler var bahtiyar olmaklar uzak ancak koşuyorum koşuyorum varmak
Tarihü'l-Yemînî: Ebü'n-Nasr Muhammed b. Abdülcabbâr el-Utbi'nin (961-1036 veya 1040?) Arapça olarak 1021 yıllarında yazdığı ve Kitâbü'l Yemînî olarak da bilinen eseridir. Emir Sebüktigin ve Sultan Mahmud dönemlerinin bir kismini, yani 975-1021 yılları arasındaki Gazneli devri olay- larni bütün tafsilâtıyla anlatan bu eser başta lbnü'l Esir olmak üzere daha sonraki yazarların başlıca kaynaği durumundadir. Utbî, istifâdeyi güclestiren ağır bir dil ve uslüp ile yazmasina rağmen, olaylar hakkindaki fikrini bir saray tarihçisinden beklenemeyecek rahatlikla söylemesiyle taninmiştir. Eseri de Gazneli Mahmud'un Hindistan'a yaptiğı seferler ile ilgili bilgi veren ilk kaynaktır. Bu çalışmada 1205-6 yılinda Curfâdekånî tarafından Farsça'ya yapılan tercüme kullanılmıştr. (s. xviii) Hindistan'a Kuzeyden Yapılan Seferler/Neslihan DURAK
Gazneli Mahmud
Yoklansın kafası mezarda her ölenin. Farkı var mı bakalım, sultan ile kölenin?
51 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.