Ayeti kerimedeki İslamdan maksat en son gönderilen 84.ayette geçtiği üzere, önceki ilahi dinlerin esaslarını kabul eden, aynı zamanda dünya va ahiret için gereken esasları bildiren yani hem ibadetlerin hem sosyal hayatın gereken prensiplerini gösteren sosyal ve evrensel ilahi bir din ve ilahi bir hukuk sistemidir.
Mahiyeti bozulmuş veya insan ürünü değildir
Hristiyanlar dinlerinin icra yerini kilise yaptıkları gibi, İslam, yalnız camide icra edilecek merasim dini de değildir
İmam Azam Ebu Hanife hazretlerinin yakın arkadaşı olan büyük alim Süfyani Sevri ile ilgilidir. Sevr öküz demektir. Peki adında neden böyle bir şey var? Süfyani Sevri büyük bir alimdir. Hazret bir gün mescide gidiyor ve içeriye sağ ayağıyla giriyor. Doğrusu da budur zaten. Fakat bunu gaflet içinde yani bir alışkanlıkla yapıyor. O anda kendisine bir hitap geliyor. Ey Sevr buraya bir hayvan da girse bir öküz de girse ya sağ ayağıyla ya sol ayağıyla girecekti. Niyet yoksa ne kıymeti var? Yani sünnete uyma niyeti olmadan şuursuzca alışkanlıkla yaptığın şeyin bir değeri yok.
İşte hayvan bütün bu hissiyatlardan dertlerden izdiraplardan uzak. İnsanı farklı kılan da bu zaten; ahlaki bir seçim yapması, dert ve şuur sahibi olması. Fark burada
Kul olmak işte böyle bir şey. Yani idrak sahibi şuur sahibi dert sahibi olmak... Peki bunu nasıl yapacağız? Bundan söz etmek hayli zor ama mevzu Allah ile arayi düzeltmek.
Allah ile aramız bozuk mu hocam?
Yani galiba çok iyi değil. Yoksa huzur olur, güzellik olur. Huzursuzluk ancak Allah ile aranın düzgün olmamasından kaynaklanır.
"Ya Rabbi bana ne senin zikrini unutturacak, sana şevkimi söndürecek, seni tespih ederken duyduğum lezzeti kesecek bir hastalık; ne de beni azdiracak şer ve kötülüğümü artıracak bir sıhhat ver. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Merhametinle bu duamı kabul et"