Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Özlenen
An zamanın içinde bir karşılığı olmayan zamanın hiç bir evresine karşılık gelmeyen bir dilim. Zaman dersek seni düşündüğüm ana geçmiş ve geleceğe tutunmuş oluruz o yüzden seni hatırladığım dilime an diyorum çünkü geçmiş ve gelecek seni anlatacak kadar canlı değil…N.Cengiz
Reklam
CORONA-HAYAT
Bir anda durdu hayat.. Hastası olana geçmiş olsuna gidemedik.. Ölüsü olan, boynu bükük kaldı cenazede, ne acısını paylaşabildik ne tabuta omuz verebildik.. Uzaktan bir sela okundu, Fatiha'yı ruhuna gıyabında okuyabildik...Bir çoğumuzun tek eğlencesiydi düğünler; eş dost akraba, aynı halaya giremedik.. Giyilmeden askıda kaldı gelinlikler, oysa ne heveslerle dikilmiştiler.. "Üzülmeyin evladım, bu da geçer" dedi büyükler; içimizden inanmasak da, dışımızdan "öyle olsun" diyebildik.. Sizi bilmem ama, trafikten, işten, yoğunluk yüzünden "yarın ararım" dediğim insanlardan kaybettiklerim oldu.. "Hafta sonu yaparım" dediğim bir çok şeyi ne zaman yapabileceğim belli değil.. Ne güzelmiş oysa dost sohbetleri.. Ne güzelmiş, oturup bir masada gülebilmek doyasıya.. Hayatı, zamanı, insanlığı paylaşabilmek.. Her sabah söylene söylene kalkıp işe gidebilmek.. Çoluğu çocuğu okuldan alıp "bugün ne öğrendiniz?" diyebilmek.. Her hangi bir yere, "geçerken" uğrayabilmek.. Maskesiz, eldivensiz, kolonyasız, sokağa çıkabilmek.. Elbet geçecek.. Elbet dinecek.. O halay çekilecek, o gelinlik elbet giyilecek.. Büyüklerimize ziyarete gittiğimizde; kolonyadan kurtulamayız belki ama o el öpülecek.. Yine oturacağız aynı masalara, yine buluşacağız aynı parkta.. Bin nasihat öğretecek bize bu musibet, bedeli ağır olsa da.. Biraz sabır, biraz tedbir, biraz emek.. Geçecek dostlarım, bu da geçecek.. Beklenen bahar, özlenen o yaz mutlaka gelecek.. Umutla... 🙏
Bir anda durdu hayat. Hastası olana geçmiş olsuna gidemedik. Ölüsü olan, boynu bükük kaldı cenazede, ne acısını paylaşabildik ne tabuta omuz verebildik.. Uzaktan bir sela okundu, Fatiha'yı ruhuna gıyabında okuyabildik.. Bir çoğumuzun tek eğlencesiydi düğünler; eş dost akraba, aynı halaya giremedik.. Giyilmeden askıda kaldı gelinlikler, oysa ne
Merhamet
Merhamet
Bütün varlıklariçinde sadece insan geleceği hayal edip bekler . Ümit hissi bize işlerin gelecekte daha iyi gidebileceğini fısıl- dar, özlenen hedefe ulaşabileceğimizi telkin eder. Etrafımızda olup biten olaylardan sıyrılarak gelecekle ilgili düşler kurarız. Gelecek yönelimli bireyler muhtemel eylemlerin beklenen sonuçları üzerine odaklanır, değişik eylemlerle ortaya çıkabile- cek alternatif senaryoları gözden geçirir, kazanç ve bedelleri tar- tarlar. İnsanın gelecek yönelimini geliştirmek için evvelemirde başkalarına güven duymayı öğrenmesi gerekir. İnsanların tahmin edilebilir davranışları olduğunu du"şündüğümüzde, olayları daha kolay denetim altına alabileceğimize inanırız. Böylece şimdinin sınırlarını aşar ve davranışımızı gelecekle ilgili ümitler üzerine inşa ederiz. Bir kültür ne zaman ki katı ve esnemez bir yapıya bürünür, yeni şartlara cevap veremez hale gelir, o zaman çözülmeye başlar. Böylece yeninin yolu açılır, geçmişin (radikal’i gün gelir, ortak aklın sesi oluverir. Toplumlar hayatın getirdiği yeni şartlara uyum sağlamaya çalışırken, değişim ve istikrar arasında sür-git bir gerilim yaşanır. Geçmiş ve gelecek, bellek ve ümit, göğüs göğüse çarpışır. Böylesi zamanlarda ümidi ayakta tutan liderler kazanır. Bir milleti yurttaşlarının ortaklaşa umutları ayakta tutar. Yurttaşlarını ortak bir ülkü etrafında birleştı'remeyen, bunu sağlayacak ortak umutlar sağlayamayan milletler buhran için- dedir. Dünya endüstri sonrası çağda büyük bı'r boşluk duygu—
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Reklam
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun." Birhan Keskin, fakir kene "Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
YAZMANIN METAFİZİK BOYUTU: “NUN MASALLARI” M.NİHAT MALKOÇ ‘Nun’ bir harf olmaktan öte bir metafor… “Nun. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun” diye başlar Kalem Suresi… ‘Nun’ olan yerde kalem ve hokka esas duruşta bekler… Kalem insanla, “nun” hokkayla eş sayılmıştır hep… ‘Nun’ çok kere hilali ve hilal kaşı çağrıştırmıştır. “Zü’n-Nûn”