"gelinlik etmek!!!"
Gelinler kızlar konuşmaktan umut kesilince yaşmaklarını sıkı sıkı ağızlarını örtecek biçimde bağladılar.[...] Kırk türlü baş sallayıp kaş oynatmaya, göz süzüp elleriyle çeşit çeşit işaret yapmaya başladılar. Akçalı' da nişanlı kızların, taze gelinlerin dilleri bağlandıktan sonra dertlerini anlatmak için buldukları bu yola" Gelinlik etmek" dendi. Bu yakıştırmayı yedi köy beğendi.
Bu meskenleri birer aile ocağı yapan şey, onların dışı değil de içiydi. Ömürleri boyunca dokuz yorgan, elli gömlek eskitip elden ayaktan düşmüş dedeler ve nineler genellikle üst katlardan birinde, kafesten dışarı bakıp sokaktan gelip geçenleri seyrederler, ayrıca tandırın üstüne serilmiş battaniyelerini üstlerine biraz daha çekip sızlayan dizlerini mangalda ısıtırlardı. Kocadıkları için şeytanın artık elini eteğini çektiği bu ihtiyarlar, bir vakitler burada ömür sürmüş ecdatlarını hayırla yâd ederler ve ruhlarını şâd etmek için Yasin okurlardı. Ayrıca, haylaz ve haşarı torunlarını azarlayan ana babalarla, bıyıkları terleyip sakalları bitmeye başlamış mahdumlar ve serilip serpilmiş gelinlik kızlarla dolu bu evler, nice bayramların, doğumların, düğünlerin, ölüm ve cenazelerin, suskun ve kayıtsız birer şâhidi gibiydiler.
Reklam
Annemden sonra sıra yengeme gelince ,yengem susuyor.Sekiz senedir olduğu gibi.Evin büyüğünden hediye bekleyen gelinler, hediye alınana kadar konuşmazlar Natuhay'da.Evin büyüğü , bir şenlik sofrası kurdurup bütün köyü davet eder.Bu davette gelinini bir hediye ile şereflendirir.El öpülür .Suskunluk biter(...) maksat töre sürsün(...) Gelinlik etmek de gelini hediyelemekte törenin emri...
"Bana nasıl yardım edebilirsin ki? Orhan'ı geri getirebilir misin?" Genç adama yalvaran bir yüz ifadesi ile bakıyordu Aslıhan. "Ne istersen veririm Civan. Urla'daki çiftliğe ne dersin? Çok para eder. Birkaç gayrimenkulüm daha var. Param da var. Hatta oturduğum binayı bile verebilirim. Kardeşimi bana geri getirmen için ne istersen vermeye hazırım." Civan onun ciddi olduğunu görebiliyordu. Çaresizliğinin de farkındaydı. Para istemiyordu. Paraya ihtiyacı yoktu. Aslıhan'a yardım etmek istiyordu ancak karşılığı bu değildi. Onu korumaktan başka bir şey düşünemiyordu.Herkesten ve her şeyden korumaktan başka bir şey düşünemiyordu.Gitmesine izin verirse her an başına bir şey gelecek korkusu ile nefes alamazdı. "Tek bir şey istiyorum Aslıhan." derken ona daha çok yaklaşarak sesinin tonunu alçalttı fakat yüz ifadesi çok ciddiydi. "Neyi?" dedi genç kız heyecanla. "Seni... Sadece seni Aslıhan..." Onu korumanın başka bir yolu yoktu. Başka bir çözümde yoktu.
Sahabe-i kiram, Efendimiz aleyhisselatu vesselamı tarif ederken, "gelinlik giyecek bir genç kız kadar hayâlıydı" hatta "daha hayâlıydı" diyor. Şu benzetmeye bakınız: Peygamber'in terbiyesi ve edebi bir genç kızın hayâsından daha ilerideymiş. ... Sahabe-i kiramın zamanında nasıl bir genç kız profili varmış ki Peygamber aleyhisselamı teşbih etmek için "genç kızdan daha hayâlıydı" cümlesini kullanmışlar?
Nasıl olduysa laf Olga İvinskaya’ya gelmişti. Erenburg, Pasternak’ ın son yıllarda sevdiği kadın diye bahsetti ondan. Sen de biliyordun İvinskaya’yı, şöyle demiştin: “Bir keresinde bana olağanüstü aşk şiirleri okumuştu Pasternak. Onu dinlemeyi çok severdim. O zaman bahsetti bana Olga’dan. Şimdi tekrar onun yüzünden hapiste...” “Evet, hâlâ çalışma kampında. Kızı defalarca annesinin af edilmesini istedi, ama kadın Pasternak’ın el yazmalarını yurtdışına çıkarmakla kanuna karşı gelmişti. Çok büyük paralar aldı yaptığı bu işin karşılığında..." Anlamakta zorluk çekiyorum. Nasıl oluyor da Sovyet yasaları yazarın istediği yerde kitabını bastırmasını yasaklayabiliyor?! Yeteneği köle yapan nasıl bir yasa bu böyle? Pasternak bir dâhi. Bunu ben de biliyorum, siz de. Bunu bilmeyen, anlamayan ya tek hücreli bir yaratık ya da gelişim düşmanıdır! Dahilik gelinlik gibi sandıkta saklanacak bir şey değildir!” “Evet, evet, doğru. Moskova’da birisi için bir şeyler yapabilmek iyice güçleşti, ama gene de Boris’e yardım etmek için çabalamak gerekir. Kimse bir işe bulaşmak istemiyor. Hem... kadınlardan yana da şansı olmadı.” “Nasıl?! O sevdi kadınlarını. Şiirler yazdı onlara. Hem de en mükemmellerinden! Bir tanesi romanının bir parçası bile oldu
Reklam
Simetri, benzer şekilde fiziğin dışında kalan alanlardaki problemlerin çözümü için de kullanılabilir. Örnek olarak diyelim ki bir terzi, bir gelinlik dikmiş olsun. Düğünden hemen önce terzi, gelinliğin bir tarafının hafifçe uzun olduğunu fark eder. Önünde iki seçenek vardır. Giysinin bütün kalıplarını masaya serebilir, uzunlukları farklı olan parçaları zahmetli bir şekilde orijinalleriyle karşılaştırabilir ve fazla olan kısmı dikkatli bir şeykilde kesebilir. Veya, simetrinin gücünden yararlanarak gelinliği basit bir şekilde ortadan katlayabilir, iki kenarı üst üste getirerek fazlalığı kesebilir. Simetri, sağ ve sol yarıların ıraksaklığı ortadan kaldırmak ve istenmeyen fazlalığı izole etmek için kullanılabilir.
Sayfa 136 - Odtü Yayıncılık Michio KakuKitabı okudu
" Akçalı' da nişanlı kızların, taze gelinlerin dilleri bağlandıktan sonra dertlerini anlatmak için buldukları yola ' gelinlik etmek ' dendi. "
Akçalı'da nişanlı kızların, taze gelinlerin dilleri bağlandıktan sonra, dertlerini anlatmak için buldukları yola "gelinlik etmek" dendi. Bu yakıştırmayı yedi köy beğendi.
Kocadıkları için şeytanın artık elini eteğini çektiği bu ihtiyarlar, bir vakitler burada ömür sürmüş ecdatlarını hayırla yad ederler ve ruhlarını şad etmek için Yasin okurlardı. Ayrıca, haylaz ve haşarı torunlarını azarlayan ana babalarla, bıyıkları terleyip sakalları bitmeye başlamış mahdumlar ve serilip serpilmiş gelinlik kızlarla dolu bu evler, nice bayramların, doğumların, düğünlerin, ölüm ve cenazelerin, suskun ve kayıtsız birer şahidi gibiydiler.
Sayfa 84 - İletişimKitabı okudu
46 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.