Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir Hikaye: Askerliğini bitirmiş olan genç askerliğini yaptığı şehirden ailesini aradı: -Anne baba, eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica ediyorum. Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum. -Memnuniyetle, onunla tanışmak isteriz, diye cevapladılar oğulları.. -Bilmeniz gereken bir şey var diye devam etti. -Arkadaşım savaşta ağır yaralandı.Bir mayına bastı ve bir koluyla bacağını kaybetti. Gidecek hiçbir yeri yok, ve onun gelip bizimle kalmasını istiyorum. -Bunu duyduğuma üzüldüm oğlum. Belki onun başka bir yer bulmasına yardımcı olabiliriz. -Hayır. Anne,baba,onun bizimle yaşamasını istiyorum. -Oğlum,dedi babası,bizden ne istediğini bilmiyorsun. Onun gibi özürlü biri bize korkunç bir yük olur. Bizim kendi hayatımız var, bunun gibi bir şeyin hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz. Bence bu arkadaşını unutup eve dönmelisin.O kendi başının çaresine bakacaktır.Oğlu o anda telefonu kapattı.Ailesi ondan bir süre haber alamadı.Ama birkaç gün sonra,polisten bir telefon geldi.Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü öğrendiler. Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu. Üzüntü dolu anne-baba oğullarının cesedini tespit etmek için şehir morguna götürüldüler.Onu tanıdılar ve bilmedikleri bir şey daha öğrenince dehşete düştüler: Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı. (Bir çoğumuz bu hikayedeki aile gibiyiz; Güzel olan ya da birlikte olmaktan zevk aldığımız insanları sevmek bizim için çok kolay, ama bize rahatsızlık veren ya da yanlarında kendimizi rahatsız hissettiğimiz insanları sevemiyoruz. Bizim kadar sağlıklı, güzel ya da akıllı olmayan insanların yanından uzak durmayı tercih ediyoruz.)
1 EKİM DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ
Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlı nüfus (65 yaş ve üzeri) giderek artmaktadır. Bu artış, yaşlılıkla birlikte önemli sosyal ve tıbbi sorunları da beraberinde getirmektedir. Toplumun “Yaşlı Sağlığı” konusunda bilinçlendirilmesi, sağlık düzeyinin yükseltilmesi ve geliştirilmesi amacıyla “1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü” olarak kutlanmaktadır Her toplumun hafızası olmalıdır ve bazen bunu sağlayan toplumun yaşlılarıdır. Toplumların yaşlı nüfuslarına sunabildikleri hizmet kalitesi kadar gelişmişliklerinden söz edilebilir. Yaşlılar haftası ülkemizde geriatrik yaş grubunun hayat kalitesini yükseltmek kadar toplum dışına itilmelerinin önlenmesi açısından da bu konuların gündeme getirildiği bir hafta olarak içinde aktiviteler barındırmaktadır. ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~Orson Welles, I Know What It is To Be Young~ Duygulanmamak elde mi ki izlerken!.. ~Türkçe Çeviri~ Ben genç olmanın ne olduğunu bilirim Fakat sen yaşlılığın ne olduğunu bilmezsin Bir gün, sen de aynı şeyleri söylüyor olacaksın Zaman geçip gidiyor ve bu hikaye anlatılır Bir çok soru sordum Tanıştığım akıllı adamlara Cevapları henüz kimse bulamamış Hatırlanacak günler olacak Gözyaşı ve kahkahalarla dolu Yazdan sonra kış gelecek Böylece yıllar geçecek Öyleyse arkadaşım, gel beraber müzik yapalım Sen bana yenisini söylerken ben eskisini çalacağım Zamanla, senin gençlik günlerin geçerken Zamanlarını seninle paylaşan birileri olacak. youtube.com/watch?v=aaIDp_3...
Reklam
“SOMAS’TAN AY IŞIĞINA” VE MEHMET KUVVET M.NİHAT MALKOÇ Mehmet Kuvvet Trabzonlu bir şiir işçisi… Daha düne kadar böyle anılıyordu; fakat artık ona bir de “öykü yazarı” sıfatını eklememiz gerekecek. Zira değerli şair ve yazar dostum Mehmet Kuvvet “Somas’tan Ay Işığına” adlı bir öykü kitabı çıkardı geçenlerde. Bugüne kadar şair olarak bildiğimiz
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Amerikan, İngiliz menşe'li kafelere, fast fooda koşan genç arkadaşım! Unutma, lokma “küçük” bir şey değildir. Bir “lokma” için oltaya koşan balığın başına gelenleri bilmiyor musun? Tekinerhoca
Geri136
548 öğeden 541 ile 548 arasındakiler gösteriliyor.