Gençlerle Baş Başa kitabı gençlere bir nevi nasihat kitabı niteliğindedir. Değindiği noktalar toplumumuzda kronikleşmiş hastalıklar diyebiliriz. Bizler toplum olarak tembel bir toplumuz. Bugünün işini yarına bırakmayı , boş zamanımızı boş boş geçirmeyi , hatta kafelerde okey oynayarak geçen bir gençliği düşündüğümüzde nasihatleri altın değerinde. Tabi kitabı okuyup içselleştirmek bize kalmış bir durum .
Başgil, irade ve muvaffakiyet kavramları üzerinde durmakta kitabın ilk bölümünde. Muvaffakiyetin bizim verdiğimiz karar ve yaptığımız eylemler sonucunda ortaya çıktığını dile getirmiş.
Kendimi sorguladığımda, kendimin de bu toplum içinde çok da verimli saatler geçirdiğini söyleyemem. Ben de çalışan genç bir birey olarak çoğu zaman sadece iş yerinde saatleri sayıp eve gitmeyi bekliyorum. Bunun birçok nedeni var tabiki. Ülkemizde kimsenin sevdiği işi yapamıyor olması ya da seviyorsa ekonomik koşulların , fiziki şartların yetersizliği bunda birer etkendir. Öğretmen olarak şu an çalıştığım okulun fiziki şartlarının kötü olması çalışma motivasyonumu etkilemektedir.
“Bir işi yaparken herhangi bir noktayı küçümseyip ihmal etme” cümlesi benim beynimde bir şimşek gibi çaktı. Bu aslında yaptığımız işi ne kadar önemsediğimizle alakalı. Bizlerin önemsiz gördüğü her nokta ilerde tekrar önümüze gelebilir.
Kendimizi keşfedip, verimli saatlerimizi bilip, kendimizi yaptığımız işe verdiğimizde , en iyisini yapmaya çalıştığımızda , ahlaklı , erdemli, sevmeyi ve sevilmeyi bilen bireyler olduğumuzda daha başarılı ve mutlu olacağız.