Kütüphanesi ona dar gelmeye başlamıştı, insana yeleğinin dar gelmesi gibi. Kütüphaneler insanın ruhuna fazla dar veya bol gelebilir.
Eski bir kuraldır: Edepsizin biri eğer isterse mütevazı görünebilir, ama mütevazı biri edepsiz görünemez.
Çok okumak karşımıza âlim bir barbarlık çıkardı.
Kütüphanesi ona dar gelmeye başlamıştı, insana yeleğinin dar gelmesi gibi. Kütüphaneler insanın ruhuna fazla dar veya bol gelebilir.
Sayfa 21Kitabı okudu
Bir kadının benim için en can alıcı yeri gözleridir; gözleri o kadar sık özlerim, bende o kadar çok düşünce uyandırırlar ki, sırf kafadan ibaret olsaydım, kızlar da sırf gözden ibaret olsun, derdim.
Sayfa 71Kitabı okudu
Kafalarıyla hissediyor, kalpleriyle düşünüyorlar.
İnsanların hâlâ katakullilerle yönetilmesi gerektiğine göre, dünyada her şey yolunda olamaz.
Sayfa 27Kitabı okudu
Bunaltı, Kör baykuş, Anayurt Oteli...
Öyle bir çeşit kitap vardır ki okuyanı ürkütmez, ya da sinirini bozmaz, ama bir saat içinde zihne, bir fırtınadan önceki saatlerde hep hissedilegelene benzer bir bitkinlik verir. İnsan kitabı bir kenara bıraktığında, canı hiçbir şey yapmak istemez, yazı yazmaya başladığında gene aynı minval üzere yazar; bu nanemolla tatsızlık elimize alıp okumaya başladığımız iyi eserlere bile yansır. Kendi tecrübemden biliyorum ki, bu kederli duruma en acil çare bir fincan kahve ile bir pipo Varinas'tır.
Sayfa 19Kitabı okudu
Kafalarıyla hissediyor, kalpleriyle düşünüyorlar.
Sayfa 64Kitabı okudu
Eminim, insan başkalarında kendini sevmekle kalmaz, başkalarında kendinden nefret de eder.
Sayfa 57Kitabı okudu
Beş duyunun hepsiyle birden kavrayabileceğimiz çok az şey vardır.
Okuduğunun sana hükmetmesine izin verme, sen ona hükmet.
"Eski bir kuraldır: Edepsizin biri eğer isterse mütevazı görünebilir, ama mütevazı biri edepsiz görünemez."
- Georg Christoph Lichtenberg
Kimbilir, bazen düşüncelerimiz büyük bir keşfin ne kadar yakınından geçip gidiyordur?
Sayfa 56Kitabı okudu