Yoksa ışığımızla yalan mı söylemekteyiz?
Yoksa binlerce yıldan bu yana
gece mi tek gerçeğimiz...
Sayfa 72 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Gerçeğimiz hayatımızın aynasıdır ve içimizdeki inançları yansıtır.
'Lambalar kekeliyorlar, habersiz:
Yoksa ışığımızla yalan mı söylemekteyiz?
Yoksa binlerce yıldan bu yana
gece mi tek gerçeğimiz?'
Ben de herkes gibi bu dünyadan günün birinde ayrılacağımı biliyorum. Bilmekle de kalmıyor, bu bilginin aslında ne kadar tetikleyici olduğunu, elime geçen her fırsatta hem kendime hem de başkalarına söylüyorum. Yadsıyamayacağımız tek gerçeğimiz bu zaten...
Bir yaşını dolduran hiçbir hayvan mutluluğun veya boş zamanın ne olduğunu bilmez. Tek bir hayvan bile özgür değildir. Bir hayvanın yaşamı sefaletten ve kölelikten ibarettir; işte bizim apaçık gerçeğimiz budur.
Stres altında net düşünemez ve bilinçli kararlar ve
remeyiz. Doğal olarak da, endişemizin oluşturduğu enerjiden sıyrılıp, olumlu bir rezonans alanı oluşturmakta da oldukça zorlanırız. Hepsi bu kadar da değil. Korku ve stres duyguları ile uykuya daldığımız zaman, bu enerj i sadece uykumuzu etkilemekle kalmaz, aynı zamanda hafızamıza da kaydedilir. Beyin üzerinde yapılan incelemeler, hafıza içeriklerinin gece kaydedildiğini ortaya çıkarmıştır. Demek ki herhangi bir yaşantı ile uyku arasındaki zaman aralığı ne kadar az ise, bu yaşantı o kadar kuvvetli kaydedilir. Yani, korku enerjisi gitgide tek gerçeğimiz halini alacaktır. İlk bakışta
oldukça masum görünen bu durum, devasa sonuçlar doğurur. Peki, bu kısır döngüden nasıl çıkılır? Cevap oldukça basit; seni olumsuz etkileyen etkenlere dur demelisin!
Genç beynimizin uyum sağladığı ilk ortam ebeveynlerimiz, ilk gerçeğimiz de onların bilinçdışı zihinleridir.
Peki gerçek ne algıladığımız kadarını gerçek sanıyoruz. Yani anladığımız kadarı bizim gerçeğimiz oluyor.
Sayfa 136Kitabı okudu
Etrafta somut bir stres olmasa da, sadece düşüncelerimiz bile beynimizde stres reaksiyonlarına neden olabilir. Beynimiz, düşündüklerimizin gerçek mi, yoksa hayal mi olduğunu ayırt edemez; hepsini kendi gerçeğimiz olarak algılar. Diğer bir deyişle, beyin için bir elmayı görmek ile bir elmayı düşünmek arasında bir fark yoktur. Bu zaaf hem sorunumuzu oluşturur hem de çözüm anahtarı burada yatmaktadır.
“Yoksa ışığımızla yalan mı söylemekteyiz?
Yoksa binlerce yıldan bu yana
gece mi tek gerçeğimiz…”