Her şeyin önceden yazılmış olması elinizden çıkıp gidene üzülmemeniz Allahın takdiri diye boyun eğmeniz ve onun size verdiği ile de sevinip şımarmamanız içindir. Allah, kendini beğenip övünen hiç kimseyi sevmez.
Hani derler ya hep, gidene mi zor yoksa kalana mı diye. Kalana zordur. Gözden ırak olan gönüldende ırak olmuyor hep.Anılar var insanlardan daha çok hatırlanan.Her gün soğuk rüzgar gibi suratına çarpan, kendisini unutturmayan bazen de yaşamı cehenneme çeviren…
... Belli ki adam vazgeçmişti. Çöpte zaten hep vazgeçilen şeyler olurdu, işlerine yarayanı neden çöpe atsın insanlar? Onların işine yaramayanları ben alıp işe yarar hale getirmeye çalışıyordum. O yıllardan bir intihar mektubu var bulduğum. Hâlâ saklıyorum. Adam bileklerini kesmeden önce yazmış. Bulduktan sonra kaldırıma oturup ağlamıştım tanımadığım adama. i
İntihar etmiş adamın mektubunu çöpe atmak aklıma allak bullak etmişti. Hâlâ düşünürüm, insanlar buldukları intihar mektuplarını ne yaparlar? Saklamak kendime, atmak gidene haksızlık. Ben o adamın mektubunu hâlâ açar arada okurum. "Yapamadım, alışamadım" demiş. Ben de alışamadım, ama bileklerimi de kesemedim. Bir gün intihar edersem geride mektup bırakmayacağım.
Vedalar gidene zor gibi gözükür fakat inanın bana , kalana daha zordur.
Gidene o yüzden "güle güle "derler,kalana temenni gibi "hoşça kal "derler.
Giden güler, kalan hoş kalmaz.
Nur Seher Aslan
Merhaba arkadaşlar
Okumuş olduğum #askinnurunundoğuşu eseri,çocukluğundan itibaren #türküler e gönül vermiş bir ailenin içinde büyüyen yazarımız @nuraslan72 ın,ilkokuldan itibaren #siirler e olan tutkusu ta ilkokuldan lise yıllarına kadar her milli bayramlarda severek okuduğu şiirlerle harlanmış.
Bir gün anneciğine okuduğu
Şu çam ağacına bak… Kurumuş dalları eteklerine düşmüş, eğilip bir parçasını bile çalışmaya tenezzül etmiyor. Çamın davası belli. kendilerinden kopup gidene eğilmiyor. İçinde giden yer hemen yenisiyle doluyor. Ayaklarımın altında çatırdayan, benim kopan her şeyi öylece bırakmanın meşru zemini bu… Doğanın devinimi bu… Milyonlarca yıldır zar atıp duran kör bir mekanizmanın dayatması..Değişim kanundur. Tabiat kanunu. Ben bu kanunlara anarşiyle koşuyorum. Yıllarım bu koşmanın bir hikayesi. Kütle kanuna itiraz ediyorum. Bir durdurabilsem onu,herkesi,her şeyi hak eden boşluğa gönderebilsem…
Karatavuk kuşu...
Çocukluğumda çok erken uyanır hemen bahçeye koşardım. Her sabah gördüğüm manzara karatavukların sürü halinde bahçede olmasıydı. Oturur izlerdim onlar uçup gidene kadar. Sonra küçük köpeğimle bahçede oynamak için sırayı alırdık. Bu kuşları ne zaman görsem aklıma o küçücük neşeli olduğum an gelir...
Karatavuklar sabahın çok erken saatlerinde görünür oluyorlar. Ve ortama geldikleri zaman ötüşleriyle kendilerini belli ediyorlar. Aynı zamanda akşam saatlerinde de bu kuşlar ötmeye devam ediyorlar... yani ne zaman ne yapacağı belli olan kuşlardan:))Yerleşik kuşlar oldukları için uzağa göç eden tiplerden değiller. Usutu virüsü diye bir virüs,bu kuşların nüfusunu azaltlmış. Önlemi alınmış ama hatırı sayılır bir azalma da olmuş..Atmacalar ve evcil kediler bu kuşların baş düşmanı olarak geçiyor.
Ayrıca Karatavuklardan birbirlerine düşman olan erkek kuşlar kavga ederken birbirlerine bağırarak kavga ediyorlarmış.. Çok enteresan! Hayal ettim de bir an:)
çîyaye bêxêr
di her berbangê de
silavek şermok derdixe ji pêsîra xwe
û ramûsanek ji dil dişîne ji cûdî re
ne keştiya nuh hewandibû bêxêr
ne jî bûbû stargeh ji şoreşgerekî re
keştî bi bayê jiyanê herikîbû cûdî
gerîla bi evînek azad meşiyabû
jiyanê li ser vî çiyayî jîn da
jiyan li vir hat dorpêçkirin
li vir birîndar bû
lê dîsa
û careke din
jiyanê li ser vê axê birînên xwe kewandin
û careke din kulîlk veda azadî
li vir
li cûdî
li botan
û dê careke din govend were girêdan
li vir
li Kurdistanê
di demsalek biharê de
di rojek Newrozê de...
yaşamak gerek
yaşamı yaşatmak, çoğaltmak
ve savaşmaksa bu
savaşmak
bölünmüş düşlerini, bölünmüş özlemlerini
yeniden birleştirmek
yeniden kavuşturmak
bir dağı denize yuvarlar gibi
bir denizi dağa taşırır gibi